üniversiteye gitmek istedim ama babam fakirdi, aynı şekilde amcamda | TED | أردت الذهاب الى الجامعة لكن والدي كان فقيرا كذلك عمي |
Final sınavlarına girecek, sonra üniversiteye gidecek ve yuvadan uçacak! | Open Subtitles | عليه الآن أن ينجح بالاختبارات النهائية وبعدها يذهب الى الجامعة |
Amerikanlar üniversiteye gittiğinde ve birbiriyle evlendiğinde boşanma oranları çok düşer. | TED | عندما يذهب الاميركيين الى الجامعة و يتزوجون من بعضهم البعض لديهم معدل منخفض في نسبة الطلاق |
Ve 3-4 yıl üniversiteye gittim. | TED | ذهبت الى الجامعة لحوالي ثلاث الى أربع سنوات. |
Yüzbaşı maaşıyla bir çocuğu üniversiteye göndermenin mali yükünü anlayabiliyorum. | Open Subtitles | ... بأمكانيتخيلالضغوطالمالية من إرسال طفل الى الجامعة على مرتب نقيب... |
Mutlu olmak, üniversiteye gitmek, ...çok çalışmak, belki bir aile kurmak istiyoruz. | Open Subtitles | نُريد ان نكون سُعداء, نذهب الى الجامعة, نعمل بجهد, و ربما ننجب اُسرة. |
Onun bütün evraklarını ve not defterini üniversiteye bırakmaya karar verdim. | Open Subtitles | قررت اعطاء كل اوراقها وملاحظاتها الى الجامعة |
Yanında olacağına dair sözü mü? Bana birkaç yüz dolar verdi ve üniversiteye gideceğin söyledi. | Open Subtitles | رمى علي بضعة مئات من الدولارات و أخبرني أنه سيذهب الى الجامعة |
Tatlım üniversiteye gitmek istedin notların iyiydi, baban o okula girmen için bir kaç kişi ile görüştü. | Open Subtitles | حبيبتي, لا تريدين الذهاب الى الجامعة لديك نقاط جيدة ، ابيك استثمر الكثير يتلك الجامعة |
Ailenizde üniversiteye giden ilk kişi siz miydiniz? | Open Subtitles | هل كنت الأول في عائلتك الذي يذهب الى الجامعة ؟ |
üniversiteye gidebileceğimi hiç hayal etmezdim, ama girdim ve onur belgesiyle mezun oldum. | Open Subtitles | لم أحلم بالدخول الى الجامعة ولكنى فعلت وتخرجت مع مرتبة الشرف |
bu çocuklar beni öldürmeden önce üniversiteye gidecekler. | Open Subtitles | هؤلاء الاطفال لن يغيبوا عن بصري قبل ان يذهبوا الى الجامعة |
Ailelerimiz üniversiteye gitmemizi istiyor ama sizden gelecek kötü bir öneri ile burada kalabilir ve parti yapabiliriz. | Open Subtitles | أهلنا يريدوننا أن نذهب الى الجامعة ولكن مع الكثير من التوصيات السيئة منك |
Bir saniye durun. üniversiteye giderken, fırtınanın tam ortasına gidiyor olacaksınız. | Open Subtitles | ان كنتم ستقودون الى الجامعة فربما تواجهون العواصف |
O ve annen sen güzel şeylere sahip olabilesin ve üniversiteye gidip benimle tanışabilesin diye çok fedakarlık yaptı. | Open Subtitles | هو و والدتك قاموا بالتضحية ليمكنك الحصول على اشياء جميلة تذهبين الى الجامعة , و تقابلينى |
Birlikte katıldığımız seçmeleri kazandıktan sonra üniversiteye gelmemeye başladı. | Open Subtitles | بعدما إنتهت أختبارتنا توقفت عن المجيء الى الجامعة |
Tartışmalı filmler izliyor ve üniversiteye nereye gideceğime karar veremiyorum. | Open Subtitles | رؤية بعض افلام ذات موضع شك ولم اقرر اين يكون الذهاب الى الجامعة |
üniversiteye gitmek gibi. Kendi yollarını çizebilirler. | Open Subtitles | مثلاً الذهاب الى الجامعة و يمكنهم تخيل انفسهم |
Otoyoldan üniversiteye gidebiliriz yani. | Open Subtitles | انا اعني انه يجب علينا ان نقود على الطريق السريع لنصل الى الجامعة |
"Çocuklarımdan birinin üniversiteye gideceğini hayal etmemiştim hiç. | Open Subtitles | لم أحلم ان واحد من أبنائي سيذهب الى الجامعة |