Ve bu kesinlikle Kudüs'e yapılan bir gece yolculuğundan daha olağandışıdır. | Open Subtitles | وهذا بالتأكيد شىء أصعب تصديقا من إنجاز رحلة ليلية الى القدس |
Allenby acele etsin, yoksa o Kudüs'e varmadan biz Dera'da oluruz. | Open Subtitles | اخبر الينبى ان يسرع والا وصلنا "درّاه" قبل وصوله الى القدس |
Veremiyorsan da Kudüs'e varmadan bizden ayrıl. | Open Subtitles | وأذا لم تستطع أخرج الأن قبل أن نصل الى القدس |
Sonra, Mekke'den Kudüs'e uçtular. | Open Subtitles | وطار به البراق من مكة المكرمة الى القدس الشريف |
O da, dün gece Kudüs'e gittim dedi. | Open Subtitles | ويرد عليه بأنه قد ذهب الى القدس ليلة البارحة |
Bu bize onu Kudüs'e ulaşmadan durdurmak için zaman kazandırır. | Open Subtitles | واذا تمكنا من ايقافه قبل وصوله الى القدس |
Haham'ın, Fısıh Bayramı için Kudüs'e gideceği söyleniyor. | Open Subtitles | يقال إن الحاخام يذهب الى القدس لعيد الفصح. |
O, Kudüs'e geldiğinde hareketlerini bilmeliyiz. | Open Subtitles | يجب علينا أن نعرف تحركاته عندما يأتي الى القدس. |
- Doğrusu, Kudüs'e gelmek için mazeret oldu. | Open Subtitles | في الحقيقة, كان عذر جيد للقدوم الى القدس |
O halde, ne kadar tehlikeli olursa olsun Kudüs'e gitmek zorundayız. | Open Subtitles | ثم يجب علينا ان ذهب الى القدس بغض النظر عن مدى خطورة الامر |
Sonra Ürdün'ün Kuzeyine geldik, Kudüs'e, İbrahim ile ilgili herşey olan, Beytüllahim'e (Bethlehem) ve sonunda yakıldığı yere El Halil (Hebron). | TED | ومن ثم عبرنا الى شمال الاردن الى القدس والتي هي مدينة تتحدث بأكملها عن النبي إبراهيم .. ومن ثم ذهبنا الى بيت لحم ومن ثم الى المكان الذي دفن فيه الى هيبورن |
Yandaşlarım vardı, onlarla Kudüs'e gittik. | Open Subtitles | كان لدى أتباع و زحفنا الى القدس |
- Ne? Her an Kudüs'e girebilir. | Open Subtitles | يستطيع الزحف الى القدس في اي وقت كان |
Kurtarıcımızın Kudüs'e götürülüşü. Gün gibi ortada. | Open Subtitles | انها واضحة ، وسيلة الوصول الى القدس |
Onun desteğine ihtiyacımız vardı. Selahaddin çoktan Kudüs'e, yola çıkmıştır. | Open Subtitles | على الطريق الى القدس |
Kudüs'e gideceğim. | Open Subtitles | انا ذاهب الى القدس. |
- Kudüs'e dön ve bekle. | Open Subtitles | العودة الى القدس والانتظار. |
- Ben de Kudüs'e gidiyorum. | Open Subtitles | انا ذاهب الى القدس ايضا |
Şuan Kudüs'e gidiyoruz. | Open Subtitles | نحن نتجه الى القدس الان |
Hannah'ya, Kudüs'e gezisinin onuruna. | Open Subtitles | (إلى (حنة) وشرف رحلتها الى (القدس |