Doğduğum yıl satın alınmıştı, ve inanılmazdı, çünkü bilgi almak için kütüphaneye gitmeyi beklemek zorunda değildim; | TED | وقد تم شراءها في يوم ولادتي وكانت رائعة جداً لانه حينها لم يكن يتوجب علي الذهاب الى المكتبة للحصول على المعلومات |
Onun geldiğini duyurmaya gerek olmadığını söyleyerek, doğrudan doğruya kütüphaneye gitti. | Open Subtitles | وقالت ,انه لا داعى لأخباره بعودتى, وذهبت مباشرة الى المكتبة |
Öyleyse, dediğiniz gibi başında şapkayla ön kapıdan girdiğini şu yönde kütüphaneye geçtiğini ve... | Open Subtitles | اذن, فقد كانت ترتدى قبعتها, ودخلت من الباب الأمامى, وأخذت طريقها الى المكتبة فى هذا الأتجاه |
Bu sırada Lord Edgware'in evinde sofra hizmetçisi kütüphaneye girer ve efendisini ölü bulur. | Open Subtitles | فى هذه الأثناء, وعودة الى منزل اللورد ادجوار, دخل كبير الخدم الى المكتبة, ووجد سيده قتيلا, |
Bahar tatiline gidiyoruz, kütüphaneye değil. | Open Subtitles | نحن ذاهبون في عطلة الربيع ليس الى المكتبة |
kütüphaneye iade etmemi, almami istedigin bir sey var mi? | Open Subtitles | هل لديك أي شي تريدين أن تعيديه الى المكتبة |
Kızı kütüphaneye götürdü ve orada öldürdü. | Open Subtitles | ثم اغرى الفتاة للذهاب الى المكتبة ,وقتلها. |
kütüphaneye gidip, biraz araştırma yapabilir miyim? | Open Subtitles | هل لا تمانع لو ذهبت الى المكتبة لاقوم ببعض البحث |
Benim yok, o yüzden "yeni ben" için çalışmak üzere kütüphaneye gitmeliyim. | Open Subtitles | حسنا , أنا لست كذلك , لدى بما أنني سأعمل على شخصيتي الجديدة علي أن أتوجه الى المكتبة |
Eminim kütüphaneye geri vermeniz gereken kitaplarınız vardır. | Open Subtitles | انا متأكد ان لديكما كتباً تحتاجان ان تعيدانها الى المكتبة |
Sürekli gizlice kütüphaneye girip, kitaplarımızı kullanıyor. | Open Subtitles | إنها تتسلل دايما الى المكتبة وتفعل اشياء قذرة. |
Bende kütüphaneye gizlice sızdırıyorum ve kopyalarını veriyorum. | Open Subtitles | لذلك من فترة الى اخرى انا ادخل نسخاً الى المكتبة وخزانة الطعام |
Seni bisikletimle kütüphaneye bırakayım mı? | Open Subtitles | هل يمكنني توصيلك الى المكتبة على دراجتي ؟ |
O yüzden yine Profesör Cilliers'e gittim, ve bana, "kütüphaneye git." | TED | لذا عدت إلى البروفيسور سيليريس فقال لي " عليك بالذهاب الى المكتبة " |
biz de kütüphaneye gidebiliriz." İşte büyü burada: | TED | والآن يمكننا الذهاب الى المكتبة " هذا هو السحر .. |
kütüphaneye gitmeden hemen önce. | Open Subtitles | قبل ان اذهب الى المكتبة مباشرة |
Anakaraya gitmiştim, kütüphaneye. | Open Subtitles | لقد ذهبت الى المكتبة فى المدينة |
Kahvaltı yaptım... kütüphaneye gittim. | Open Subtitles | تناولت الأفطار, وذهبت الى المكتبة, |
Normalde kütüphanede çalışıyor olurdu. 446 00:22:06,356 -- 00:22:09,496 Eğer bardan çıkıp kütüphaneye gittiyse, onu öldürürüm.. | Open Subtitles | فى المعتاد هو يذهب الى المكتبة ليزاكر |
kütüphaneye gitsek iyi olur. | Open Subtitles | من المفروض أن نذهب الى المكتبة |