Erkekleri arabama atıp, Vegas'a gidecek değilim ya. | Open Subtitles | حسنا ان الامر ليس انني ساقوم باصطحاب الشباب والذهاب الى فيغاس |
Düğünü boş ver, Sen ve ben Vegas'a gidelim şanlıysak iki tanede hatun ayarlarız. | Open Subtitles | اسمعني.. اترك الزفاف عنك انا وانت فلنذهب الى فيغاس |
Vegas'a babamın ve koca memeli hatunların yanına gitmek bana en doğrusu gibi geliyor. | Open Subtitles | ليتني ذهبت مع والدي الى فيغاس واستمتعنا مع تلك الفتيات لكانشيئاًمحترم. |
Las Vegas'a gidip birkaç lahit alalım mı? | Open Subtitles | هل تريد الذهاب الى فيغاس وشراء مجموعة من القبور؟ لا |
Her hafta sonu Vegas'a uçup sahneye çıkıyorum. | Open Subtitles | أنا الآن أذهب الى فيغاس في نهاية كل أسبوع لأداء أخرى |
Biliyor musun, beni Vegas'a geri yollasalar bile, en azından bu beni dans pistinde popomun üstüne düşmekten kurtarırdı. | Open Subtitles | أنها بالطريق الصحيح تعلم,حتى لو أرسلوني الى فيغاس لربما وفروآ علي |
Lider tablosundaki 50 en iyi oyuncu, büyük Kumite Turvunasında olmak için Vegas'a gidiyor. | Open Subtitles | أفضل 50 لاعب على ساحة القيادة سيحصل على رحلة الى فيغاس لكي يدخل في البطولة الكبرى للكوميت |
Benimki gibi bir araba satıcısıyla tanışıp Las Vegas'a taşınmalıydı. | Open Subtitles | من المفترض أن تقابل تاجر سيارات وتنتقل الى فيغاس مثلما فعلت زوجتي |
Sen 12 yaşındayken Nana seni, erkek arkadaşıyla Vegas'a gitmek için evde yalnız bıraktı mı? | Open Subtitles | عندما كنت في الـ 12 من عمرك هل تركتك جدتي لوحدك في نهاية الاسبوع حتى تستطيع السفر الى فيغاس مع حبيبها ؟ |
Chuck Difford varını yoğunu satıyor ve Vegas'a gidiyor gördüğü ilk kumarhaneye giriyor, her şeyi kırmızıya basıyor. | Open Subtitles | تشاك ديفورد لقد قام ببيع كل شي حصل عليه وذهب الى فيغاس ذهب الى أول كازينو شاهده |
Bizimkilerle parti otobüsü kiralayıp topluca Vegas'a gitmeyi düşünüyoruz. | Open Subtitles | إذن، الفتيان وأنا كنّا نتحدث عن استئجار حافلة حفلات والذهاب جميعاً الى فيغاس |
Vegas'a gelirseniz, | Open Subtitles | انهواحدمنهم! -رجالك لايذهبون أبدا الى فيغاس |
Ne, Vegas'a mı dönüyorsun? | Open Subtitles | ماذا , هل انتِ عائدة الى فيغاس |
Vegas'a hiç gitmedin ki! | Open Subtitles | حتى انكي لم تذهبي الى فيغاس من قبل |
- Belki Vegas'a küçük bir gezi düzenlerdiniz? - Joseph, sinirlenmişsin. | Open Subtitles | "أو ربما تسافروا الى "فيغاس جوزيف" تبدو منزعجا" |
O Vegas'a gitmişti ve bunun olayı telafi edeceğini sanıyor. | Open Subtitles | هو ذهب الى (فيغاس) ويظن ان هذا سيعوض عن ذلك |
Düz kontak yapıp Vegas'a sürebiliriz. | Open Subtitles | بأستطاعتنا سرقها و الذهاب بها الى فيغاس |
Bence Vegas'a gitmelisin. | Open Subtitles | انا افكر ان عليك ان تذهب الى فيغاس |
Vegas'a gelirseniz, | Open Subtitles | -رجالك لايذهبون أبدا الى فيغاس -أجل أجل |
Vegas'a geldiğimizden beri kayıptı. | Open Subtitles | منذ أن وصلت الى فيغاس |