Bu ona, annenizi başka bir yere gizlice götürmek için zaman kazandırmış. | Open Subtitles | ليعطى نفسه وقتا لعمل الترتيبات لها ليتم نقلها الى مكان آخر فى سرية |
Yolda başka bir yere de uğrayacağım. | Open Subtitles | حسنا يجب علي أن أذهب الى مكان آخر على طريقي |
- başka bir yere gitmeniz gerekecek. - Sigortam var. | Open Subtitles | يجب عليك الذهاب الى مكان آخر لدى التأمين اللازم |
- Tamam, artık kapıyı kapat da gidelim buradan. başka bir yerde burnunu çek. | Open Subtitles | قولى لهذا الأحمق أن يقفل الباب سنذهب يمكنه أن يذهب الى مكان آخر. |
-Gidip başka bir yerde yaşamanız gerekecek. | Open Subtitles | أنت يَجِبُ أَنْ تَذْهبَ مباشرة الى مكان آخر |
Sovyet savaş esirleri, zorunlu işçi olarak başka bir yere gönderilecekti. | Open Subtitles | أسرى الحرب السوفيت كانوا سيرسلون كعمال إلزاميين الى مكان آخر |
başka bir yere gitmek istiyorsan iki kat daha hızlı koşmalısın | Open Subtitles | إذا كنت تريدين الذهاب الى مكان آخر عليك الركض على الأقل مرّتين أسرع |
Hayır, onlara devam edip, başka bir yere gitmelerini söyle. | Open Subtitles | لا ، قولي لهم أن يواصلوا التحرك ؛ ِ أن يذهبوا الى مكان آخر |
Onu başka bir yere koyabiliriz, sağlıklı bir yere dikebiliriz. | Open Subtitles | يمكننا نقلها الى مكان آخر نصلها بمنطقه متعافيه |
Nidon, silahını başka bir yere doğrultabilir mi? | Open Subtitles | حسنا , بإمكان نيدون ان يوجه سلاحه الى مكان آخر |
- Ya da başka bir yere kaçar. - Bu kadar hızlı konuşmaktan hoşlanmıyorum. | Open Subtitles | أو يهرب الى مكان آخر أنا لا أحب التحدث بتلك السرعه.توقفى |
Buraya gelmemiz şart değildi. başka bir yere giderdik. | Open Subtitles | لم يكن علينا القدوم الى هنا، كان يمكن أن نذهب الى مكان آخر |
Bu gece ev yansa da başka bir yere gitmek zorunda kalsam, benimle gelirler. | Open Subtitles | وان احترق منزلي بأكمله الليلة وتعين علي ان اذهب الى مكان آخر سوف يذهبون معي |
başka bir yere gidemez miyiz - buradan başka? | Open Subtitles | -هاى,علنا نستطيع الذهاب الى مكان آخر ليس هنا |
Gözlerini kapatıp, seni başka bir yere götürecekler. İyi, o duyguyu biliyorum. | Open Subtitles | ستون معصب العينين وستأخذ الى مكان آخر |
Aslında başka bir yere gidiyor gibiydiler. | Open Subtitles | بدوا كأنهم ذاهبون الى مكان آخر |
Sadece Franz Rosenbach sağ kurtulmuştu çünkü bir süre sonra başka bir yere köle işçi olarak gönderilmişti. | Open Subtitles | بقى "فرانز روزنباخ" فقط لأنه نـُقل في النهاية الى مكان آخر للعمل كعبد |
başka bir yerde yaşamak zorunda kalacaksınız ve asla ruhsatsız içki... | Open Subtitles | أنت يَجِبُ أَنْ تَذْهبَ مباشرة الى مكان آخر |
- Beyler, lütfen tartışmanızı başka bir yerde yapın. | Open Subtitles | أيها السادة انتقلو بنقاشكم الممل الى مكان آخر |
- Hareketlilik başka bir yerde galiba. | Open Subtitles | من الواظح أن الحركة أنتقلت الى مكان آخر |