Üzgünüm, sonunda bu inanılmaz işi nerede yaptığına dair bir noktaya varıyor. | Open Subtitles | بعد سنوات من الهدر اخيرا وصلت الى نقطة حيث انجزت عملا رائعا |
Daha sonra çözümleyebileceğimizden emin olmadığım bir noktaya geleceğiz anlıyor musun? | Open Subtitles | وسنصل الى نقطة حيث لا أعرف ما اذا كنا نستطيع إصلاحها |
En sonunda öyle bir noktaya geldim ki, harekete geçip ona tutturduğumu söylemekten başka şansım kalmadı. | Open Subtitles | إذا كان الأمر كذلك وأخيرا وصلنا الى نقطة حيث لم يكن لدي خيار لذا شمرت عن ساعدي وقلت لها بأنني فعلت |
Öyle bir noktaya gelir ki, tüm evren, küçücük bir alandadır. | Open Subtitles | حتى يأتي في النهاية الى نقطة حيث يكون الكون بأكمله في مساحة صغيرة جداً |
Ama en azından her gözümü kapadığımda onun yüzünü görmediğim, senin de ter basmış bir şekilde uyanmadığın bir noktaya geliyorduk. | Open Subtitles | ولكن تم الوصول الى نقطة حيث اني أرى وجهه في ,كل مرة اغلقت فيها عيوني لولاك لما استيقظت حتي في العرق البارد |
Ağırlığım öyle bir noktaya geldi ki böyle kilo almaya devam edersem 20'li yaşlarımı göremeyebilirim. | Open Subtitles | وصلت الى نقطة حيث وزني لو استمريت في زيادة الوزن هكذا سأموت تقريبا بحلول عمر20 |
Öyle bir noktaya geldi ki hatunuma dedim ki, | Open Subtitles | وصلت الى نقطة حيث قلت سيدتي، انا قلت، |
Ağustos ayında durum öyle bir noktaya geldi ki kimse oraya gitmek istemiyordu ve bunun üzerine Janet arkadaşı Charlotte'u aradı. | Open Subtitles | بحلول شهر أغسطس، وصلت الى نقطة حيث كان كل شيء حتى محرجا... ... أن لا أحد يريد أن يعود. وهذا هو عندما دعا جانيت صديقتها شارلوت. |