| Yahoo'lar, diğer taraftan, hiç namus sahibi gibi değillerdi. | Open Subtitles | الياهووز من ناحية أخرى ليس لديهم أي فضائل |
| Yahoo olduğum konusunda endişeliydiler ve öyle davranılmam gerektiği konusunda. | Open Subtitles | الآن هم متيقنون أنني واحد من الياهووز ويجب أن أعامَل على هذا الأساس |
| Sonra bölgedeki diğer Yahoo'lar bir araya geliyor ve üzerine dışkı yapıyorlardı. | Open Subtitles | ثم يأتي الياهووز اللي في المنطقة ويشخوا عليه |
| Yahoo'ların bu taşları ne kadar çok istediklerini anlattı ve sebebini sordu. | Open Subtitles | ووضحت لي كيف يشتهي الياهووز هذه الصخور الغريبة وتساءلت لماذا ؟ |
| Yetişkin Yahoo'lar sebepsiz yere kavga ediyordu. | Open Subtitles | الياهووز الهمج يتقاتلون بدون سبب بالمرة |
| Yahoo'ların sinsice gelip kıyafetlerimi çaldıklarını duymadım. | Open Subtitles | لم أسمع الياهووز يزحفون ليسرقوا ملابسي |
| Yuvamı yıktıklarını duyduğumda çok geçti. Yahoo'lar her şeyi talan etmişlerdi. | Open Subtitles | الياهووز في حالة هياج |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 