| Siyah boyalı Eller babanın, mavi ve kırmızı Eller ise oğullarının. | TED | اليدان المصبوغتان بالأسود هي الأب، بينما الأيدي المصبوغة بالأزرق و الأحمر هي الأبناء. |
| Eller ya da havlular tek başlarına yaptı. | Open Subtitles | اليدان فعلتاها أو المناشف فعلتها بنفسِها. |
| Ellerini kaldır kaldır | Open Subtitles | اليدان حيث أستطيع أن أراها اليدان حيث أستطيع أن أراها الآن |
| Ellerim küçük bir kizin elleri gibi. | Open Subtitles | لدي هاتان اليدان الصغيرتان كانهما يداطفلتين صغيرتين |
| Ana yemek için kullanılan çatal bıçaklarla başlayın, yemek çatalınızı sola ve yemek bıçağınızı sağ el tarafına koyun çünkü bunlar bu eşyaları kullandığımız ellerdir. | TED | إبدأ بالأدوات للطبق الرئيسي واضعا شوكة عشائك على اليسار وسكين عشائك على الجانب الأيمن بما أن هاتان هما اليدان اللتان نستخدمهما بهما. |
| insaatçi eli gibi kocaman elleri vardi. | Open Subtitles | كانت لديه تلك اليدان الضخمتان و كأنه عامل بناء |
| Biliyorum, ama o ellerin ne yapıp da seni korkuttuklarını öğrenmeliyiz. | Open Subtitles | أعرِف, ولكن يجِب أن نكتشِف ما فعلته اليدان ليتسبب فى هذا الألم. |
| Genç yaşında hayat bağını kopartan bu ellerle düşmanının gençliğini biçmekten daha iyi bir dostluğu nasıl gösterebilirdim ki sana? | Open Subtitles | ما الصالح الذى يمكننى القيام به تجاهك أكثر من هاتان اليدان اللاتى قطعا شبابك الذى قطعه كان عدوك |
| Eller Kapı Tokmağında ve Bacaklar Kapıları Kırıyor. | Open Subtitles | اليدان فوق.. مقبض الباب والساقان لتحطيم الأبواب |
| Unutmaya çalıştım, ama bu Eller unutmuyor. | Open Subtitles | حاولت أن أنسى لكن هاتان اليدان لا ينسيان |
| Bu Eller çok kuru, herşeyi denediler. | Open Subtitles | هاتان اليدان جافتان للغاية, لقد جربتُ كل شيء |
| Eğer öyleyse, o zaman koltuk altlarındaki şu kıllı Eller de ne? | Open Subtitles | إذا كنت صادقاً فما الذي تفعله هتان اليدان تحت ذراعيك؟ |
| Daha sonra da, son nefesinde bu Eller, Afro Samuray'ın hayatını sona erdiren Eller olacak. | Open Subtitles | وفي اخر لحظه هاتان اليدان ستقرران متى تقضي على حياة افرو ساموراي |
| Kıyafeti yüzünden, ayaklarıyla Eller yukarı yapıyor. | Open Subtitles | كلا انه الزي فقط الساقين تجعل اليدان ترتفعان للأعلى |
| Bu caz Ellerini riske atacağımı mı sanıyorsunuz? | Open Subtitles | أتعتقدان أنّني سأخاطر بهذان اليدان الموسيقيتان؟ |
| Ellerini yukarı kaldır, böyle. | Open Subtitles | هل تفهم؟ ارفع اليدان لاعلي, هنا |
| Ellerini görebileceğim terde tut. Durun! Tamam mı? | Open Subtitles | -اليدان في الهواء اليدان حيث يمكننا رؤيتهما |
| İki kişinin elleri birleştiğinde genç kız onun kim olduğunu anlar. | Open Subtitles | عندما تلتقيا اليدان تدركه الفتاة أخيراً كما هو على حقيقته |
| Ve o güzel elleri, o harika elleri. | Open Subtitles | و لديها تلك اليدان الجميلتان اليدان الرائعتان أعني, إنها مجرد صبيّة ,و لديها يدا امرأة |
| Bana el kremine ihtiyaci oldugunu söylüyor. | Open Subtitles | إنها تخبرني بأنها بحاجة لمرهم اليدان |
| Kolun dirsek altı bölümü ciddi hasar görmüş ve her iki eli bilekten kesilmiş. | Open Subtitles | اليدان عانيتا من رض في كلتا اليدين على ما يبدوا فوق المعصم |
| Ses tanıdık gelmedi ama ellerin hoşuma gitti. Bakımsız ve seksi Eller. | Open Subtitles | حسناً، صوتك ليس مألوفاً، لكن اليدان تعجباني، فهما قاسيتنا ومثيرتان |
| Çünkü orası bu ellerle yapıldı. | Open Subtitles | كما لو انها لو بنيت بهذه اليدان. |
| Kollar, bacaklar, karın ve çatal. | Open Subtitles | اليدان والساقان والبطن وجزء من الصدر |