ve dedim ki, Ah, keşke bir güvercin gibi kanatlarım olsa, böylece uçup gidebilirdim uzaklara, ve bulurdum huzuru... | Open Subtitles | وقلت لو كنت أمتلك أجنحة اليمام لكنت قد طيرت بهما بعيداً وتركت هذا العالم في سلام |
Binlerce güvercin vurdu o gün ve sadece bir kez bacağımdan vurdu. | Open Subtitles | لقد أطلق النار على آلاف من اليمام ذلك اليوم و أصابني في قدمي مرة واحدة فقط |
Bu güvercinler düşündüğünden hızlı uçar. | Open Subtitles | هذا اليمام يطير أسرع مما تتصور. |
Frekansı güvercinler yayıyormuş. | Open Subtitles | الترددات تأتي من اليمام |
Göçmen bir türdür. Amerikan güvercinleri arasında pek görülmez. | Open Subtitles | إنّها من النوع المهاجر، و فريدةٌ جدّاً بين اليمام الأمريكيّ. |
Tabii o meyveler, güvercinleri ve fareleri çeker, onlar da her yere pisler. | Open Subtitles | إلّا أنّ التوت يجذب اليمام و الجرذان، و هي تلقي فضلاتها في كلّ مكان. |
Bunları git de öküz kurbağasına, kara tavuğa ve su kaplumbağasına anlat! | Open Subtitles | هذا تخبره للضفادع والدجاج وصغار اليمام |
- İnsanlar diyorum başkentte güvercin turtası yiyor, değil mi? | Open Subtitles | الناس تأكل فطائر اليمام بالعاصمة |
- İnsanlar diyorum başkentte güvercin turtası yiyor, değil mi? | Open Subtitles | الناس تأكل فطائر اليمام بالعاصمة |
güvercin turtası yaptırmamız gerekecek. | Open Subtitles | سنحتاج لفطائر اليمام |
güvercin turtası yaptırmamız gerekecek. | Open Subtitles | سنحتاج لفطائر اليمام |
Bunları git de öküz kurbağasına, kara tavuğa ve su kaplumbağasına anlat! | Open Subtitles | هذا تخبره للضفادع والدجاج وصغار اليمام |