Onunla sesli şekilde konuşunca, nasıl cevap vereceğini hayal edebiliyorum. | Open Subtitles | عندما اتحدث اليها بصوت عال لا اتخيل بأن ترد على |
Bak tatlım, eğer Onunla benden önce konuşursan, bana bir iyilik yapar mısın? | Open Subtitles | يا عزيزى ، ان تحدثت اليها قبل ان افعل انا هل تسدينى معروفاً؟ |
Şimdi böyle söylüyorsun ama sabah kalktığında ona geri döneceksin. | Open Subtitles | انت تقول لا الآن ولكنك سوف تعود اليها في الصباح |
Pek bir şey bilmiyorum ama ettiği yardım sonrası ona güveniyorum. | Open Subtitles | ليس الكثير ولكن بعد ما فعلته اليوم , اطمئننت اليها كثيرا |
Dul Johnson aradı. onu saat sekizde değil, yedide almanı söyledi. | Open Subtitles | ارمّلْة سيد جونسن تقول أذهب اليها في السابعة، لَيسَ في الثامنة |
Beni aramaya çalıştı, panik halindeydi, başı beladaymış gibi, ben de oraya gitmeye çalıştım, sonra bizi polis durdurdu... | Open Subtitles | لقد كانت مرعوبه كما لو انها فى مشكله و كنت احاول الوصول اليها ولكن تم ايقافنا من قبل الشرطه |
Onunla konuşmalısın. Biliyorsun, iş hayatın ve sosyal hayatın var. | Open Subtitles | يجب أن تتحدث اليها بأن هناك جانبك العملى وحياتك الإجتماعيه |
Onunla yeniden bir araya gelme düşüncesiyle kendine eziyet etmeyi bırakırsın. | Open Subtitles | تستطيع الان التوقف عن تعذيب نفسك بفكره انك ربما تعود اليها |
Mülteci grubunda, işlemlerini Bill'in yaptığı bir kadın var. Sanırım Onunla konuşman gerek. | Open Subtitles | هناك امراءة من مجموعة الاجئين تعالج , اعتقد انه يجب ان تتحدث اليها |
onu görmeden ya da en azından Onunla konuşmadan gönül rahatlığıyla eve dönemem. | Open Subtitles | انا لست مرتاحة للعودة للمنزل بدون رؤيتها أو على الاقل التحدث اليها بنفسي |
Ne zaman döneceğini söyledi mi? Ziva döndüğünden beri, Onunla konuştun mu hiç? | Open Subtitles | هل قال أى شئ عن موعد عودته؟ هل تحدثت اليها منذ أن عادت? |
ona bakamadım, ama tam bunun içine düştüğüm için mutluyum. | Open Subtitles | لم أنظر اليها لكن يسعدني أن أنقض على هذا الشبح |
Sence de hakemler ona bir bakıp, o havasını söndürmek istemeyecekler mi? | Open Subtitles | الا تفكر بان الحكم سينظرو اليها سينتقدوها ويعلقو عليها مره او مرتين؟ |
Üzgünüm, Vel. Mad tatlı bir kız. Tamam bir ara ona uğrarız. | Open Subtitles | أنا أسف ,فيل أنه لطيف منك سوف ننظر اليها فى وقت لاحق |
Ve ona bakabilmek için iki işte birden çalıştığınız için de üzgünüm. | Open Subtitles | وانا متأسفة على انكِ لديكِ عمل لوضيفتي من اجل تقديم العون اليها |
Bir yas döneminden sonra, Sör George İtalya'da ona katılacaktı. | Open Subtitles | وبعد فترة حداد, سينضم السير جورج اليها ثانية فى ايطاليا |
Belki, Daniel'ın tahmin ettiği gibi bir zihin nakli, veya yaratıcısı onu olgun yaratmak istemiş olabilir, fakat programlamayı doğru yapamamıştır. | Open Subtitles | حسنا, مثلما إقترح دانيال ربما نقل اليها وعي أو أن ذلك الصانع قصد أن تكون بالغة لكن لم يضع البرنامج الصحيح |
- Kızın hakkında çeşitli şeyler duydum ama onu bulamadım. | Open Subtitles | ـ زرت أماكن تردد ذكرها بها لكنى لم أهتدى اليها |
Çalıları keserek ve pala yardımı ile oraya zor da olsa girdik. | Open Subtitles | لم نستطع التقدم اليها بدون استعمال المناجل عبر قطع وإزالة بعض الأغصان |
onun tek ilacı, senden gelecek iyi bir haber olabilir. | Open Subtitles | أفضل علاج ممكن تقديمه اليها هو اعطائها بعض اخبارك الجيده |
Ama kıza iyi bir bakış atınca... kamyoncu oradan hızlıca ayrılamadı. | Open Subtitles | لكن نظرة واحدة اليها وسائق الشاحنة لم يكن بالسرعة المطلوبة |
Patron, Şuna bak! Zengin erkek arkadaşı var diye şımarmaya başladı. | Open Subtitles | المدير أنظر اليها أنها تتصرف بتكبر لأنها حصلت على حبيب ثري |
Yardım etmek istemiyorsan dün gece neden onun yanına gittin? | Open Subtitles | لماذا ذهبت اليها الليلة الماضية اذا لم ترغب بمساعدتها ؟ |