Karımın ve oğlumun canice öldürüldüğü gün hakkında bir şey duymak istemiyorum artık, tamam mı? | Open Subtitles | لا اريد ان اسنع عن ذلك اليوم الذي قتلت فيه زوجتي وابني , مفهوم ؟ |
Annenin öldürüldüğü gün nerede olduğunu açıklayabilir misin? | Open Subtitles | هل يمكنكِ تحديد مكان تواجدكِ في اليوم الذي قتلت فيه أمّك؟ |
Zaman zaman duvarların arasından kanıyor ve öldürüldüğü gün kucaklaşmaya bayılıyor. | Open Subtitles | انتِ تعرفِ هي نزفت من خلال الجدران في بعض الاحيان وتحب العناق في اليوم الذي قتلت فيه |
O bomba annemi öldürdüğü gün yazılmış. | Open Subtitles | كان كذلك منذ اليوم الذي قتلت فيه القنبلة أمّي. |
Telefon kayıtlarında Jacob Lettner'ın Lucy'nin öldüğü gün bir sürü arama yaptığı yazıyor. | Open Subtitles | السجلاّت الهاتفيّة تقول أنّ (جايكوب ليتنير) أجرى العديد من الإتّصالات لـ(لوسي) في اليوم الذي قتلت فيه. |
Salı... öldürüldüğü gün. | Open Subtitles | الثلاثاء، اليوم الذي قتلت فيه. |
Ama Heidi'nin öldürüldüğü gün hepsinin şahidi vardı. | Open Subtitles | لكن لديهم جميعاً حجج غياب قوية في اليوم الذي قتلت فيه (هايدي)، إلا هذا الرجل. |
- Sara öldürüldüğü gün neredeydiniz peki? | Open Subtitles | إذن، أين كنت في اليوم الذي قتلت فيه (سارة)؟ |
Chloe'nun arkadaşı Sara'nın öldürüldüğü gün burada bulunmuş olabileceğini düşünüyorlar. | Open Subtitles | يعتقدون أنّ (سارة) صديقة (كلوي) كانت هنا في اليوم الذي قتلت فيه |
Baltayla öldürüldüğü gün. | Open Subtitles | في اليوم الذي قتلت فيه بفأس |
Polisler Odette'nin öldürüldüğü gün 11.00'de gittiği kafeyi buldular. | Open Subtitles | أجل، وجدت الشرطة المقهى الذي ذهبت إليه (أوديت) في الـ11 في اليوم الذي قتلت فيه. |
öldürüldüğü gün. | Open Subtitles | اليوم الذي قتلت فيه. |
Mandy'nin apartmanında kayıp ilanı dağıtan bir memur ve komşularının söylediklerine göre onun öldürüldüğü gün bir adama bağırdıklarını duymuşlar. | Open Subtitles | لقد تحققت الشرطة من مبنى (ماندي)، قال الجيران أنّهم سمعوها تصرخ مع رجل في اليوم الذي قتلت فيه. |
Kurbanımız, Audrey Cruz, öldürüldüğü gün bir tehdit aldı. | Open Subtitles | -ضحيّتي، (أودري كروز )، استلمت تهديداً في اليوم الذي قتلت فيه. |
Justin öldürüldüğü gün, neden ayrıldığını açıklamak için dekanla görüşmesi vardı. | Open Subtitles | لقد حدّدت (جوستين) إجتماعاً مع العميد في اليوم الذي قتلت فيه لتُفسّر سبب مُغادرتها. |
Bay Thomas, Elke'nin öldürüldüğü gün oğlunuz Cody, ağrılı idrar yapma şikâyetinin olduğunu, söylemedi mi? | Open Subtitles | (سيد (توماس) في اليوم الذي قتلت فيه (إلكا (ألم يقل لك ولدك (كودي |
Ama her şey 1973'teki o gün başladı ilk öldürdüğü gün. | Open Subtitles | لكن كل شيء قد بدأ في ذلك اليوم من العام 1937... اليوم الذي قتلت فيه لأول مرة. |
Eğer duruşmaya çıkarsam elimde Silvie'nin öldüğü gün Elena'nın hasta olmadığını ispat edecek kanıta ihtiyacım olur. | Open Subtitles | إذا كنت سأذهب الى المحاكمة سوف أحتاج إلى أدلة تثبت أن (إيلينا) لم تكن مريضة (في اليوم الذي قتلت فيه (سيلفي |