"اليوم كله" - ترجمة من عربي إلى تركي

• Bütün gün
• Tüm gün
• bütün günü
• bütün günümü
• Tüm günü
• Tüm günümü
• Bütün günüm
• Bütün gününü
• bugün tamamen
• tüm günümüzü
• Bütün günümüz

Burada Bütün gün durup, oyuncak bebeklerle oynadığını mı söylüyorsun?
اتقول لي انك تقف اليوم كله تلعب بهذه العرائس ؟

Bütün gün vaktimiz yok, saat 2'ye kadar işimizi bitirmeliyiz.
لن أستغرق اليوم كله, يجب أن ننتهي عند الثانية مساء

Bütün gün kendi başımaydım. Tüm hayatım boyunca kendi başımaydım!
لقد كنت لوحدي اليوم كله لقد كنتُ لوحدي حياتي كلها

Sadece izin alıp Tüm gün izlememene şaşırdım
لا , أنا فقط , أنا منصدم لانك لك تأخذ اليوم كله كإجازة

Değil başka birşey düşünmek mi? Tüm gün harcamak değil lanet düşünüyordum.
لديك مشكلة مرضية لا يمكنك قضاء اليوم كله

bütün günü ofisindeki lobide oturarak geçirdim, şaibeli bir iş teklifi sunmasını bekledim.
إذ قضيت اليوم كله في ردهة مكتبه بينما كان يتم صفقة عمل مريبة.

Rooney bütün günümü sana bağırmakla geçirecek değilim onun için kısa keseceğim.
رونى أنا لا املك اليوم كله لأصرخ فى وجهك لذلك سأجعل ذلك مقتضبا و جميلا هذا عظيم.

Kesin olarak bir şey bilmiyorum. Kızın Tüm günü seninle geçirdiğini düşünmüştüm.
انا لا اعرف عن هذا بكل شك اعتقدت انها امضت اليوم كله معك

O yeni ve parlak biri. Mücadele etmekten hoşlanıyor. Biliyorum, Bütün gün yanındaydım.
إنها جديدة لامعة وتحب التحديات الجيدة أعلم ذلك فقد قضيت اليوم كله معها

Bu gece uyuyamayacaksın. Bütün gün uyuyan hiç kimse yapamaz.
لن تستطيعى النوم الليلة تشارلى لا أحد يستطيع نوم اليوم كله

Siz, içerdekiler! Elinizi çabuk tutun. Cenaze Bütün gün sürmez.
اسرعوا بالداخل ، تلك الجنازة لن تستمر اليوم كله

Acele edin, Bütün gün burada kalamayız.
اسرعوا يارجال انقلو الخشب ..فنحن ليس لدينا اليوم كله

Hadi aşağılık herifler, yiyin. Bütün gün sizi mi bekleyeceğiz?
هيا الأن ايها المتسكعين, كُل لا تفكر ان لديك اليوم كله

Derim ki, Bütün gün kendi pisliğim içinde mi debelenmem gerekiyor?
هل يفترض في ان اقضي اليوم كله متمرغاًَ بخرائي ؟

Tüm gün bekleyemem. Hemşire değilsen kanda yok.
ليس لدي اليوم كله لست ممرض، وليس هناك دم

O sıska götünün üzerinde Tüm gün oturman için para ödemiyorum sana.
لن أدفع لك لجلوسك على مؤخرتك الهزيلة اليوم كله

Bilirsin, Tüm gün boyunca tıpkı iki yaşında gibi, oldukçe meraklıyımdır.
أنت تعلم , أنا فضوليّ طوال اليوم كله أنا مثل الذي عمره سنتان

bütün günü bu şekilde geçirdik ve son kütüphaneye gelmiştik.
فقضينا اليوم كله بفعل ذلك وكنا قد وصلنا إلى المكتبة الأخيرة.

bütün günümü o kızları pisliğin teki olmadığıma ikna ederek geçirdim, ...bir de sirke ve su kokarak ayrıldılar yanımdan.
لقد امضيت اليوم كله في محاولة اقناع تلك الفتيات أنني لست احمقا وقد رحلن ورائحتهن كالخل و الماء

Belki de işimle çok fazla meşgul olduğum için Tüm günü telefonda geçirecek kadar vaktim yoktur.
ربما لأني مشغول بعملي ولا أملك اليوم كله لأقضيه متحدثًا على الهاتف

Tüm günümü onlarla geçirmek zorunda kalırsam ileriki yılları görebileceklerini sanmıyorum.
لن يصلوا لهذه السنوات إن قضيت اليوم كله معهم

Bak, Bütün günüm berbattı, yani seninle ilgili değildi, tamam mı?
انظر هذا اليوم كله مقرف ، لذا.. ذلك ليس بسببك ، حسنا ؟

Zaten Bütün gününü onunla harcıyorsun!
السيد بوركوش يقول أنكِ تقضين اليوم كله مع زوجك

Evet. Belki de bugün tamamen bir başarısızlık değildir.
نعم,ربما لم يكن اليوم كله خسائر

Lütfen bana tüm günümüzü onlarla geçirmek zorunda olmadığımızı söyle.
أخبرني أرجوك بأنه ليس علينا أن نمضي اليوم كله

Haydi, Constable, gidelim! Bütün günümüz yok!
هيا ايها الشرطيه ليس لدينا اليوم كله