Nasıl bir şeyleri paylaşmanın, onlara Sahip olmak kadar harika olduğu müşterek bir ortam yaratmayı düşünebiliriz? | TED | كيف يمكننا أن نُفَكِر في ابتكار بيئة جماعية تُصبِح فيها مُشَاركة الأشياء أمرًا عظيمًا بِقدر امتلاكها بمُفردِك؟ |
Çünkü ona Sahip olmak, yeni imparatorluğun dünyanın geri kalanı üzerinde üstünlüğün kanıtı olarak görülüyordu. | Open Subtitles | لأن امتلاكها كان يُرى برهاناً على تفوّق الإمبراطورية الجديدة على بقيّة العالم |
Mesele tam olarak para değildi. Sahip olmak hoşuma gidiyordu. | Open Subtitles | لم تكن النقود وإنما أحببت امتلاكها |
Sahip olmak istediğim bir sürü kova. | Open Subtitles | الكثير من الأشياء التي أردت امتلاكها |
Satın almak serbest. Sahip olmak serbest. | Open Subtitles | يشرع شرائها ويشرع امتلاكها |
Efsaneye göre, Medusa bir zamanlar Yunanistan'daki her erkeğin Sahip olmak isteyeceği kadar büyüleyici güzelliğe sahip bir kadındır. | Open Subtitles | وفقاً للأسطورة، كانت (ميدوسا) امرأة فاتنة. جميع رجال اليونان أرادوا امتلاكها. |