Ehh... şu bir gerçek ki hiç acele etmiyorum. | Open Subtitles | حسنا، الحقيقة هي أن أنا لست في عجلة من امرنا. |
Tamam, peki, acele etmelisiniz çünkü içeride ölüyorum. | Open Subtitles | حسنا، حسنا، انت يجب امرنا لأنني أموت في هناك. |
Eğer büyük bir acele, diğer gün vardı gibi görünüyordu. | Open Subtitles | يبدو كما لو كنت في عجلة من امرنا كبيرة في اليوم الآخر. |
Şerif, biraz acelemiz var, bu yüzden... isterseniz konuya dönelim. | Open Subtitles | ايها المامور نحن في اجلة من امرنا , اذا سمحت |
Aslında, acelemiz var. Oğlum Palermo'ya gidiyor. | Open Subtitles | بالحقيقة نحن على عجلة من امرنا ولدي سيسافر الى باليرمو هذه الليلة |
acele etmeliyiz. | Open Subtitles | لذلك نحن بحاجة على عجل . التركيز على عجلة من امرنا. |
Ve böyle bir çevrede bu gerçeklikte acele kararlar verebilir. | Open Subtitles | وفي بيئة مثل هذا الواقع يمكن تصبح ذاتية في عجلة من امرنا. |
Ama acele ile çıkıp çitlerin üzerinden geçip gitmişler. | Open Subtitles | لكنهم تركوا في عجلة من امرنا وأخرج الحق من فوق السياج بالارض. |
acele et, fazla zamanımız yok. | Open Subtitles | ليس هناك الكثير من الوقت! عجلة من امرنا. |
acele etmeliyiz efendim. | Open Subtitles | يجب أنّ نعجل من امرنا يا سيدي. |
Ethan hadi, acele etmeliyiz. | Open Subtitles | هيا، إيثان، ونحن يجب عجلة من امرنا. |
Haydi, gelin acele edin. | Open Subtitles | تعال. عجلة من امرنا. |
acele etmeliyiz çünkü okula giderken arkadaşın Maggie'yi de alacağız. | Open Subtitles | نحن على عجلة من امرنا لنه يجب علينا ان نأخذ صديقتك (ماجى) للمدرسة |
acele etsen iyi olur. | Open Subtitles | أفضل عجلة من امرنا. |
-Hadi, acele edelim. | Open Subtitles | - هيا، دعونا وتضمينه في عجلة من امرنا. |
acelemiz vardı. Hepimiz kapıya kadar koştuk. | Open Subtitles | كنا في عجله من امرنا ركضا بسرعه طول الوقت للبوابه |
acelemiz yok. Hayat güzel. | Open Subtitles | نحن لسنا في عجلة من امرنا الحياة جيدة جدا |
Biraz acelemiz var da, birayı hemen alalım. | Open Subtitles | نحن في عجلة من امرنا ، سنآخذ البيرة الآن |
acelemiz var arabada bir hastamız var. | Open Subtitles | هناك مريض في السيارة ، ونحن في عجلة من امرنا. |
acelemiz olduğu için şanslısın küçük hanım. | Open Subtitles | انتى محظوظة اننا فى عجلة من امرنا , ايتها السيدة الصغيرة |
Gördüğünüz gibi efendim biraz acelemiz var da. | Open Subtitles | أوه ، حسنا ، كما ترى، يا سيدي، نحن في عجلة من امرنا. |