Ömrünü rastgele kurbanları öldürerek geçirdi, sonra birden Spicer'ın peşine düştü. | Open Subtitles | هو امضى حياتى يقتل بشكل عشوائي ثم فجاة يتجه الى سبايسر |
Sadece masamızda o kadar zaman geçirdi ki hesabın yarısını o ödemeliydi. | Open Subtitles | لقد امضى الكثير من الوقت على طاولتنا كان يجب ان يقاسمني الفاتورة |
Son beş yılını seni görmeyi ve suçunu keşfetmeyi bekleyerek geçirdi. | Open Subtitles | لقد امضى اخر خمس سنوات في انتظارك تظهر وعند اكتشاف جريمته. |
Sabah kahvemi içerken fark ettim ki .geceyi Elaine adında çok güzel bir kadınla geçirmiş. | Open Subtitles | انتقل للعيش معي واليوم صباحاً عند الافطار اكتشفت انه امضى الليلة مع مخلوقة لطيفة اسمها الين |
Ona akıl vermiş, seyahatlere götürmüş, bütün zamanını onunla birlikte geçirmiş. | Open Subtitles | لقد ارشده, اخذه في رحلات امضى كل وقته معه |
18 yaşında araba çalmaktan 22 ay hapis yatmış. | Open Subtitles | في عمر 18 امضى 22 شهرا في السجن لسرقة سيارة لقد تحدثت لتوي مع آمر السجن |
Ama sana söz veriyorum, mahkeme salonunda bir saniye bile geçirmeyeceğim. | Open Subtitles | ، ولكنى اعدك انا لن امضى ثانية واحدة فى قاعة المحكمة |
Devam et, şimdi. Yap. Silahımı al. | Open Subtitles | امضى الان , افعل ذلك خذ مسدسى , خذ مسدسى |
Avrupa'nın savaş meydanlarında, soğuk ve çamurda iki yıl geçirdi. | Open Subtitles | امضى عامين في البرد والوحل في ميادين الحرب بأوروبا |
Mikroskobunun başında 3000 saatten fazla geçirdi yüzlerce çizim ve 5000'den fazla doku kesiti yaptı. | Open Subtitles | لقد امضى 3000 ساعة في ذلك المجهر لقد عمل المئات من الرسومات وأكثر من 5000 الأف مقطع نسيجي |
Adam tüm geceyi tavsiye isteyerek geçirdi. | Open Subtitles | الرجل امضى الليل بطوله يسألني عن النصائح |
Hapishane de 9 yıl geçirdi ve sonra kaçtı. Beni bulmak için. | Open Subtitles | لقد امضى تسع سنين في السجن بعدها هرب, جاء ليجدني |
Daha önce de kötü geceler geçirdi ama bir şeyi atlamadığımıza emin olmak istiyorum. | Open Subtitles | والحصول على اشعه للبطن لقد امضى ليله سيئه لكن اريد التأكد من عدم نسياننا لشيء |
Eski dostu aslan Socrates kalan günlerini huzurlu bir şekilde gökyüzünü seyredip yaşlanarak geçirdi. | Open Subtitles | وصديقه العتيد سقراط الأسد امضى بقية حياته في المنزل وتقدم به العمر وهو يحدق بسلام إلى السماء |
Onunla en çok Saif vakit geçirmiş. | Open Subtitles | حسنا , سيف هو الوحيد الذى امضى معظم الوقت معة |
Tek başına, kendi hücresinde olduğundan daha fazla zaman geçirmiş. | Open Subtitles | لقد امضى وقتا اكبر في الزنزانة الانفرادية من زنزانته |
Nardin hapishanede hayattaki en önemli takıntısından uzakta 10 küsür yıl geçirmiş, | Open Subtitles | ناردين امضى تقريبا عقدا في السجن محروما من هوايته المفضلة |
Şüpheli listesine bakalım da kaç kişi San Luis Obipso'da yatmış görelim. | Open Subtitles | لنراجع لائحة المشتبه فيهم و نرى كم منهم امضى وقتا فى سان لويس اوبيسبو |
8 yıl silahlı soyundan yatmış eski bir mahkûm. | Open Subtitles | انه محتال سابق امضى 8 سنوات بتهمة السرقة المسلحة |
Belli bir süre hapis yatmış kişilerde oluşan duygusal zayıflığa karşılık, gelişen profesyonel yeteneklere ilişkin bilgimize dayanarak, suçlunun 18-22 yaşları arasında hapse girdiğini ve 5-10 yıl arası bir süre yattığını tahmin ediyoruz. | Open Subtitles | بناءا على معرفتنا بكونه امضى وقتا كبيرا فى السجن اعاق النمو العاطفى بينما ازاد المهارات المهنية يمكننا تقدير ان هذا الجانى ذهب الى السجن |
Hayatımı seninle geçirmeyeceğim. | Open Subtitles | انا لن امضى حياتى معك |
Ailemle vakit geçirmeyeceğim, bir bar açmayacağım Florida'ya taşınmayacağım ya da ticari balık avlama lisansı almayacağım. | Open Subtitles | لن امضى مزيد من الوقت مع العائله او افتح حانه او انتقل إلى (فلوريدا) واحصل على رخصة صيد سمك تجاريه |
Ona rastlarsan çok kötü ve tuhaf olur, yoluna Devam edersin. | Open Subtitles | إن حدث هذا فسيكون من حظنا العاثر امضى بطريقك كما اننى سأكون متواجدة لمساعدتك |