Şimdilik bunu düşünün. Bu Yağmur.. ..öngörülmedik bir duş gibi geldi.. | Open Subtitles | ولكن فكر في شيء = انها امطار في غير موسمها = |
- Başakların dalgalanmasına bak. - Hay allah, yatay Yağmur. Sıkı durun. | Open Subtitles | انظر الى منظر الحقول اللعنة امطار افقية تشيثا |
Ancak hava karardı ve şehirde Yağmur yağıyor... | Open Subtitles | على اي حال , الليل هبط علينا ومع امطار المدينة |
14 Ağustos 2002, saat 02.36'da, gece sıcaktı, Yağmur yoktu. | Open Subtitles | الرابع عشر من اغسطس من العام 2002 الساعه, 2: 36 ظهرا كانت ليلة ساخنه بلا امطار كان هنالك حشرات |
Yaklaşık olarak günlük 20 milyar ton su buharı kuzeydoğu menşeili rüzgarlar tarafından emilip La Plata havzasına Yağmur formunda yağış olarak düşer. | TED | بمعدل 20 بليون طن من البخار يوميا تمتص بواسطة الرياح التجارية. واخيرا تترسب في شكل امطار فوق حوض "لا بلاتا " |
Yağmur bu saldırıların bir parçası. | Open Subtitles | ماء امطار و الامطار جزء من هذا الهجوم |
Bu gece, Yağmur bekleniyor ve en düşük sıcaklık -1 derece. | Open Subtitles | الليلة. توقع هبوط امطار مع انخفاض درجة الحراره! |
Yağmur, rüzgar, kanatlardan bir kopup düşseydi, trafikteki birilerini yoldan çıkarabilirdi. | Open Subtitles | امطار ,رياح , الاوراق تتساقط كجو الخريف |
Hayatımda gördüğüm en şiddetli Yağmur bu. | Open Subtitles | هذه أعتى امطار رأيتها فى حياتى |
Yağmur yağmıyor ki. | Open Subtitles | ليس هناك اى امطار |
Daha Yağmur yağmadı. | Open Subtitles | هاى, لا يوجد امطار |
Lütfen Yağmur tanrısı tarafından görülmelerine izin ver. | Open Subtitles | ارجوك حولهم الى امطار |
Tarlalarımız için Yağmur istiyoruz. | Open Subtitles | امطار تروي المزارع |
En azından Yağmur durdu. | Open Subtitles | أتوقفت عيناكِ عن امطار الدمع |
- Yağmur. | Open Subtitles | - امطار |