ويكيبيديا

    "امور" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • şeyler
        
    • şeyleri
        
    • işi
        
    • işleri
        
    • ilgili
        
    • işlerim
        
    • hakkında
        
    • şeylerden
        
    • işler
        
    • sürü
        
    • bazı
        
    • şeylere
        
    • işlerin
        
    • işlerini
        
    Biz de böyle şeyler deriz, fakat yüzüne karşı değil. Open Subtitles نَقُولُ امور مثل هذه، أيضاً , لكن ليس في وجهَكَ.
    Birçok şey onları meraklandırabilir, ...ama anlayamayacakları bazı şeyler var. Open Subtitles انهم رائعون بعدة امور ولكن هناك اشياء لا يفهمونها فحسب
    Senin anlayamadığın şeyler var, hiçbirimizin anlayamadığı şeyler, duydun mu beni? Open Subtitles هناك امور لا تفهمها امور كلنا لا نفهما هل تسمعني ؟
    Sana asla söylemeyeceğim şeyleri söyletmek için numara yaptın. Open Subtitles لقد خدعتنى و جعلتنى اقول لك امور ما كنت ساقولها لك ابداً
    Bugün bu işi yapıyoruz Jack, yarın dört gibi uğra. Open Subtitles لدينا امور مهمة اليوم يا جاك ربنا غدا ، الساعة الرابعة
    Ama sırf temiz olmaktan daha önemli şeyler de var. Open Subtitles لكن هناك امور كثيرة اكثر اهمية من كونك فقط نظيفا
    Öyleyse Billy'nin her zaman nasıl çılgınca şeyler yaptığını görmüşsündür. Open Subtitles اذن انت تعرف ماذا يفعل بيلي من امور جنونية دائماً
    Hayır, sadece senin kontrol etmek istediğin şeyler hakkında inatçıyım ben. Open Subtitles لا ، فقط بخصوص امور بسيطة كنت انت تحاول التحكم بها
    Gelecekleri konusunda tutkulu olduğumu söylüyorum. Mutlu olup harika şeyler yapabileceklerini düşünüyorum. TED أُخبرهم أنني طموحة في ما يتعلق بمستقبلهم، وبأنهم يستطيعون الحصول على السعادة، وإنجاز امور عظيمة.
    Bunlar çok önemli şeyler, bizim için hayati değeri var. TED تلك امور مهمة جدا، أهمية حاسمة بالنسبة لنا.
    Hayatım boyunca sakladığım şeyler var aşk ve anlayış gibi şeyler. Open Subtitles لدي امور كنت احتفظ بها طيلة حياتي .. اشياء مثل الحب والتفهّم و ..
    "Vay be, seni gördüğüme sevindim" İşte buna benzer şeyler? Open Subtitles "واو ، انه من الجيد رؤيتك" و امور مثل هذه؟
    Hala böyle şeyler yapman beni çok şaşırttı. Open Subtitles يُدهشُني فقط بأنّكلازلت تخطئى فى امور مثل هذه
    O gün farkına vardım ki... hayatın dışında şeyler var... ve bu inanılmaz hayırsever güç... korkmak için bir sebep olmadığını bilmemi istiyordu... hiç. Open Subtitles هذا اليوم ادركت يقينا أنه كان هناك امور بالحياه وراء الاشياء وهذا لا يصدق قوه ما للخير
    Bu konuda konuşamam. Bilirsin, avukat şeyleri. Open Subtitles لا استطيع التحدث عن هذا حقاً انها امور محاماه
    Bu konuda konuşamam. Bilirsin, avukat şeyleri. Open Subtitles لا استطيع التحدث عن هذا حقاً انها امور محاماه
    Bugün bu işi yapıyoruz Jack, yarın dört gibi uğra. Open Subtitles لدينا امور مهمة اليوم يا جاك ربنا غدا ، الساعة الرابعة
    Daha sonra AIDS ortaya çıktı ve Tayland'a vardı, AIDS ile savaşmak için yapmakta olduğumuz iyi işleri bırakmamız gerekiyordu. TED ومن ثم ضربنا مرض الايدز واضطررنا لا نوقف القيام بعدة امور جيدة لكي نحارب الايدز
    Yemeğin, beyin üzerindeki etkisi ile ilgili inanılmaz şeyler var. Open Subtitles هناك امور رائعة عن مدى تأثير الطعام على الحالة المزاجية على المخ
    Hayatımda, tuvaleti tamir etmekten daha önemli işlerim var. Open Subtitles لديّ امور أهم لفعلها أكثر من إصلاح المرحاض
    Kültür, psikoloji veya davranış gibi eften püften şeylerden bahsetmiyorum. TED و انا لا اتحدث امور خيالية هنا عن الثقافة, او علم النفس, او السلوك
    Ne kadar etkileyici olsa da sözleştiğimiz daha önemli işler var. Open Subtitles بقدر جذابية هذا العرض، الا ان لدينا امور اكثر اهميه لننجزها.
    O kötü adam onlara bir sürü kötü şey öğretmiş. Open Subtitles ان هذا رجل سيء و يقوم بتدريس امور سيئة لغاية
    Bakın, ben sadece sizlerin aklını bu olup biten trajediden alıp daha pozitif şeylere yönlendirmek istiyorum. Open Subtitles انظروا , انا حاول ان اوقف تفكيركم بهذه المأساة التي لم يكن بالإمكان تجنبها الى امور ايجابية اكثر
    Şef, bizimle ormanda dolaşmaktan daha önemli işlerin olduğunu biliyorum. Open Subtitles سيدي , اعلم ان لديك امور اهم من مرافقتنا للبحث عن ذالك الرجل
    Adamın işlerini yoluna koyduğunu, vasiyetinin hazırlanmış sigortasının ödenmiş, eksik bir şeyinin kalmamış olduğunu bilsem, söylerdim. Open Subtitles تأمينه مدفوع ، بلا امور معلقة لا أرى سببا لإخباره

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد