Bu varsayımlardan bazılarını ve bunlarla ilintili problemleri tartışmak istiyorum. | TED | وانا اريد ان اناقش هذه الفرضيات والمشاكل المتعلقة بها |
Üzgünüm, ama bunu daha detaylı tartışmak protokolü çiğnemek olur. | Open Subtitles | آسفة ، لكى اناقش هذا ، يجب أن احصل على تصريح |
Daha önce de söyledim, zam konusunda tartışmayacağım. | Open Subtitles | I told you before, I won't discuss a pay rise. لقد قلت لكِ من قبل .. انا لن اناقش مسأله زياده الراتب |
Cinsel hayatımı seninle tartışmayacağım. | Open Subtitles | انا لن اناقش حياتي الجنسية معك |
Soruşturmayı sizinle tartışamam, Dr. Rigby. | Open Subtitles | لا أستطيع أن اناقش التحقيق معك أيها الطبيب ريجبي |
İnsanlar günah çıkarırken dinlediklerimi seninle bile tartışamam. | Open Subtitles | لايمكننى ان اناقش ماسمعته فى هذه المحادثه حتى معك انت |
Böyle bir saçmalığı tartışmak için neden bütün Londra'yı arşınlayayım ki? | Open Subtitles | لما علي ان اقطع هذه المسافه في لندن ، لـ اناقش هذا الهراء ؟ |
Topluluğun yaşlı bir üyesini tartışmak bana düşmez. | Open Subtitles | أنه ليس من مكانتي أن اناقش شؤون شيخ الكنيسه |
Önceki gün olan rahatsızlık verici cinayet konusunu tartışmak için geldiğimi itiraf ediyorum. | Open Subtitles | حسنا انا اعترف انا هنا لكي اناقش الموضوع الغير مريح عن جريمه القتل التي حدثت في ذلك اليوم |
Hayır, dinle. Bunu daha sonra tartışmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا، استمع، أنا لن اناقش هذا مرة اخرى |
- tartışmak istemiyorum Edwin. | Open Subtitles | أنا لن اناقش هذا الأمر معك، (إدوين) |
Seninle bunu bir daha tartışmayacağım. | Open Subtitles | ان لن اناقش هذا معك مرة أخرى |
Kadın meselelerini seninle tartışmayacağım. | Open Subtitles | انا لن اناقش موضوع السيدة معك |
- Bu konuda seninle tartışmayacağım. | Open Subtitles | لن اناقش ذلك معك |
Bunları tartışamam, soruşturmadan önce olmaz. | Open Subtitles | لا يمكنني ان اناقش ايا من ذلك ليس قبل جلسة الاستماع |