Eğer en yakınınızdaki kapıyı söküp onu yakalamak için daha geniş alan sağlasanız bile, onu yine de kurtaramayacaksınız. | TED | حتى لو انتزعت اقرب باب لكي توفر مساحة أكبر لالتقاطها به ستبقى غير قادر على انقاذها على اي حال |
En sonunda kalbini söküp atmış olmamı dileyeceksin. | Open Subtitles | وفي النهاية، ستتمنّى لو أنني انتزعت قلبك |
O teknik bile değildi. Sadece söküp çıkardım. | Open Subtitles | إنّه لم يكن حتّى بأسلوب، لقد انتزعت قلبه فحسب. |
Buradaki uyuşturucu işini mafyanın elinden aldın. | Open Subtitles | لقد انتزعت نشاط المخدرات من المافيا في هذه الأنحاء |
Bu gece yarısına kadar bana çözümü getir yoksa gelip onun kalbini almadan önce seninki yerinden sökerim. | Open Subtitles | آتني حلًّا لدى منتصف الليل وإلّا انتزعت قلبك قبيل عودتي لانتزاع قلبها. |
Röntgenci olarak fişlenmiş. | Open Subtitles | انتزعت بواسطة توم |
Kalbimi sinemden söküp çıkardıktan sonra söküp çıkardıktan sonra nereye kaçıyorsun? | Open Subtitles | "أنت انتزعت قلبي". "لا تتركيني الآن". |
söküp çıkardıktan sonra... bu kalbi nereye koyacaksın? | Open Subtitles | "أنت انتزعت قلبي و ألصقتيه في مكان آخر". |
Ciğerlerini söküp göstermeme ne dersin? | Open Subtitles | ماذا لو انتزعت رئتيكِ؟ وأريكِ إياهم؟ |
Beş yıl önce kalbimi söküp attığında bunu belli ettin. | Open Subtitles | وضحت ذلك حين انتزعت قلبي منذ 5 سنين. |
Jacqueline kalbimi göğsümden söküp elime veren minik şırfıntılardan biriydi. | Open Subtitles | (جاكلين) كانت مجرد عاسقة انتزعت قلبي عنوة |
Sen çoktan bunların ciğerlerini söküp, basmışsındır ya tenekeye! | Open Subtitles | ولعلك انتزعت كبدهما منهما |
söküp çıkardın mı? | Open Subtitles | انتزعت قلبه فحسب؟ |
Ojo, sözlerimi tam ağzımdan aldın. | Open Subtitles | اوهو ، انك انتزعت الكلمات من فمي |
Dün birinin bağırsaklarını deşip Range Rover satın aldın. | Open Subtitles | لقد انتزعت أحشاء رجل واشتريت سيارة "رانج روفر" البارحة |
Foma, yapıştırıcıyı ateşten aldın mı? | Open Subtitles | هل انتزعت الغراء من الموقد؟ |
Siz o kızı yerinden edip buraya tek bir sebepten getirdiniz. | Open Subtitles | انتزعت تلك الفتاة وأحضرتها إلى هنا لسبب واحد |
Bütün ölülerin, hepsinin kalbi yerinden sökülmüş. | Open Subtitles | كلّهم ميّتون، وجميعم انتزعت منهم قلوبهم |
Bayan Baum'un elektrotları yeniden yerinden çıkmış olmalı. | Open Subtitles | لابدّ من أنّ الأقطاب الكهربية للآنسة (بام) قد انتزعت مجدداً |
Röntgenci olarak fişlenmiş. | Open Subtitles | انتزعت بواسطة توم |