Prenses kendini kurtarmadı diye ondan nefret ediyorsun, değil mi? | Open Subtitles | انت تكرهين إنها لك تنقذ نفسها ، أليس كذلك ؟ |
Sen bundan nefret ediyorsun. | Open Subtitles | انه يستمع عندما اتحدث الان انت تكرهين هذا |
Walter Buckle'dan nefret ediyorsun ve artık onunla işin kalmadı. | Open Subtitles | انت تكرهين "والتر بوكل" ولا يمكنك فعل شيء حيال ذلك |
Bulaşık yıkamaktan nefret edersin, demek ki bir şeyler yolunda değil. | Open Subtitles | اذا انت تكرهين غسيل الاطباق مما يعني ان هناك شيء سيء |
Bulaşık yıkamaktan nefret edersin, demek ki bir şeyler yolunda değil. | Open Subtitles | اذا انت تكرهين غسيل الاطباق مما يعني ان هناك شيء سيء |
Büyükannemden de nefret ediyorsun ki o sana doğum günü pastası yapmıştı hatta Alzheimer'ı vardı. | Open Subtitles | انت تكرهين جدتي, مع انها خبزت لك كعكة لعيد ميلادك, وهي مصابة بالزهايمر. |
İblislerden nefret ediyorsun. | Open Subtitles | انت تكرهين الشياطين وانا اتفهم هذا |
Çıktığım her kızdan nefret ediyorsun. | Open Subtitles | انت تكرهين كل فتاة اعجب بها |
- Paradan nefret ediyorsun. | Open Subtitles | - انت تكرهين الحديث عن المال |
Sen Cath'den nefret ediyorsun. | Open Subtitles | انت تكرهين (كاث) |
Ne yapıyorsun? Sen futboldan nefret edersin. | Open Subtitles | ما الذي تفعلينه انت تكرهين كرة القدم؟ |
Hayır, festivallerden nefret edersin. | Open Subtitles | اوه، لا تفعلي، انت تكرهين المهرجانات. |
Başkaları için birşeyler yapmaktan nefret edersin. | Open Subtitles | انت تكرهين فعل الاشياء للناس الاخريين |