O haritaların iki ölü çocukla ilgili olduğu biliyordun. | Open Subtitles | انت علمت ان هذه الخرائط تقود لأطفال ميتين |
İşi bitirmek için Yates'le ne yapmam gerektiğini biliyordun. | Open Subtitles | انت علمت ما كان يجب علي فعله مع يايتس لإنهاء هذه المهمة |
Ve Başkan "Bunu sen inşa etmedin." dediğinde neyi kastettiğini bilmekle birlikte söylediğinin bu olmadığını biliyordun. | Open Subtitles | و عندما قال الرئيس , " انت لم تبني هذا " ليس فقط انت علمت ما يعنيه بالظبط انت علمت ان هذا لم يقوله |
Sana ihanet edeceğini biliyordun. Sense yine de kıyamadın ona. | Open Subtitles | انت علمت بأنها ستخونك لكنك تركتها تبقى |
Büyük ihtimalle öleceğini, biliyordun. | Open Subtitles | انت علمت انك على الارجح ستموت |