Sydney'nin buluşma yerini Eisenzahn'dan arka çıkışa değiştirdiğini yazmışsın. | Open Subtitles | انت كتبت ان سيدنى غيرت مكان .الالتقاط الى مخرج مجاور |
Bunu sen yazmışsın ezik herif. O benimle konuşmayacak. | Open Subtitles | انت كتبت هذا انها لن تتحدث معي |
Ve "Umarım bu kitabı lime lime edersin." yazmışsın. | Open Subtitles | و انت كتبت "اتمنى ان تمزق الكتاب" |
Beni Wade'le birlikte gördükten sonra yazdın yani. | Open Subtitles | حسنا، اذا انت كتبت ذلك بعد ان وجدتني مع وايد في مايو |
Ama o şarkıyı sen yazdın, Hays değil. | Open Subtitles | ولاكن انت كتبت الاغنيه ليس جود هييز |
NZT, Manhattan'a düşmeden haftalar önce yazmıştın bunu. | Open Subtitles | انت كتبت هذا قبل اسابيع من انتشار الـ ن.ز.ت بأسابيع في مانهتن |
Bunu yazmıştın. | Open Subtitles | انت كتبت هذا |
Bir hazine haritası yazmışsın. | Open Subtitles | انت كتبت خريطة الى الكنز |
Bir mektup yazmışsın. | Open Subtitles | انت كتبت رسالة |
"Midnight Train To Georgia" şarkısını yazdın ama bir kez bile söylemedin. | Open Subtitles | اعتقد حان الوقت لأدوات جديدة انت كتبت "Midnight Train to Georgia" انت لا تغنيها مرة واحدة فقط |
Cezayı pazar günü mü yazdın? | Open Subtitles | انت كتبت المخالفة الأحد الماضي |