Sen destek tekeri olmayacaksın. | Open Subtitles | ولكن لا تقلقي انت لن تكون الشخص الزائد بيننا |
Klasik anlamda bir baba olmayacaksın. | Open Subtitles | انت لن تكون الوالد الحقيقي في اي مرحلة من مراحل حياة الطفل |
Hayır, sen tıpkı benim gibi olmayacaksın, sen benden çok çok daha iyi olacaksın. | Open Subtitles | لا انت لن تكون بالضبط مثلي انت ستكون افضل مني بكثير |
Sabah burada olmayacaksın, değil mi? | Open Subtitles | انت لن تكون هنا فى الصباح . هل انت ؟ |
Eski ortağın gibi olmayacaksın, değil mi? Martineau? | Open Subtitles | انت لن تكون مثل صديقك القديم اتعرف ؟ |
Klasik anlamda bir baba olmayacaksın. | Open Subtitles | "انت لن تكون الوالد الحقيقي في اي مرحلة من مراحل حياة الطفل" |
Sen de İtalya'da olmayacaksın. | Open Subtitles | انت لن تكون سعيداً فى ايطاليا ايضاً |
Ve sen de onlardan birisi olmayacaksın. | Open Subtitles | و انت لن تكون واحدة منهم أبداً |
Bu sefer o kadar şanslı olmayacaksın. | Open Subtitles | انت لن تكون محظوظ جدا هذه المرة |
- Kullanırken yardım etmek için yanımda olmayacaksın, değil mi? | Open Subtitles | لا، it's-- ، انت لن تكون ستعمل هنا لمساعدتي وأنا عندما استخدامه! |
Yalnız olmayacaksın. Lisa'yı uyandırmaya gidiyorum. | Open Subtitles | انت لن تكون هنا بمفردك سوف اوقظ "ليسا" |
Ama sen aralarında olmayacaksın. | Open Subtitles | و انت لن تكون بينهم |
Sen orada bile olmayacaksın. | Open Subtitles | نعم , انت لن تكون هنالك |