...borsaya ulaştı sabahtan beri hisselerimiz yüzde 30'a kadar düştü. | Open Subtitles | الى سوق البورصه اسهمنا انخفضت بنسبة ثلاثين بالمائه منذ الصباح |
Yangından sonra fiyatlar düştü ve benim de bazı anılarım vardı işte. | Open Subtitles | الأسعار انخفضت بعد الحريق وأنا لدي بعض الذكريات الجميلة في هذا المكان |
Güneşin maliyeti geçen sene yüzde 50 düştü. | TED | تكلفة الطاقة الشمسية انخفضت 50 بالمئة منذ السنة الماضية. |
Görüyorsunuz, Çin sömürge halinde ve gelir azaldı burada Hindistan'ın seviyesine indi. | TED | كما ترون الصين تحت الهيمنة الأجنبية في الحقيقة ، انخفضت لديهم الدخل ونزل إلى مستوى الهندي هنا. |
Buna gıda, elektrik, ulaşım, iletişim maliyetlerinin 10 ila 1,000'de birine düşmüş olmalarını ekleyin. | TED | إضافة إلى أسعار الطعام والكهرباء والنقل والاتصالات انخفضت من 10 إلى أضعاف 1000. |
Ve aslında, detay daha iyileştikçe kalite iyileşiyor, makinelerin fiyatı düşüyor ve daha hızlı hale geliyorlar. | TED | و حقيقة, بما ان التفاصيل في تحسن والجودة في تحسن اسعار الماكينات ايضا انخفضت و هي الان اكثر سرعة |
Göğüs kanserinde ölüm oranı yüzde dörde düştü. | TED | وفيات سرطان الثدي قد انخفضت إلى أربعة بالمئة |
Gördük ki uygulamaya başladıktan sonra komplikasyonlar yüzde 35 düştü. | TED | وجدنا أنه بعد أن اعتمدوا عليه انخفضت أسعار تعقيد 35 في المئة. |
Aslında güneş enerjisi modüllerinin masrafları listenin en alt kısmına düştü. | TED | في الواقع,انخفضت تكاليف وحدة الطاقة الشمسية هذه حتى وصلت إلى أسفل الرسم البياني. |
Ama 1.Dünya Savaşı'ndan sonra işler değişti, kutuplaşmalar tarihi bir şekilde düştü. | TED | و لكن بعد الحرب العالمية الثانية، انخفضت الحدة و حصلنا على اقل درجة استقطاب في التاريخ. |
O zamandan beri, genom haritalamalarının maliyetleri düştü. | TED | منذ ذلك الحين، انخفضت تكاليف رسم خرائط الجينوم. |
Suç oranı düşük. 90'larda ve 2000'lerde hızlıca düştü. | TED | لقد انخفضت بشكل كبير في التسعينات وخلال الألفينات. |
Ben uzaktayken, zeka düzeyi mi düştü birden? | Open Subtitles | هل انخفضت مستويات الذكاء بحده عندما كنت فى الفضاء |
Bakın, reytinglerimiz düştü ve istasyona öfke aramaları ve bombalı mektup yağıyor. | Open Subtitles | اسمعوا ،معدلاتنا انخفضت المحطة تم إغراقها بإتصالات غاضبة ورسائل مفخخة |
Duymadın mı? Bu şehirde suç oranı yüzde 7 azaldı. | Open Subtitles | ألم تسمع أن 7% من نسبة الجرائم انخفضت في المدينة؟ |
Özetlemek gerekirse sayın yönetim kurulu giderler azaldı, karlarımız arttı ve hisselerimiz hiç bu kadar değer kazanmadı. | Open Subtitles | باختصار، حضرة مجلس الإدارة لقد انخفضت النفقات وارتفعت العائدات وبلغت قيمة أسهمها ذروتها |
Bütün insanlar arasında (yayalar, bisikletçiler, şoförler) yaralanma oranlar %50 düşmüş. | TED | والاصابات للمشاة وراكبي الدراجات والسائقين قد انخفضت بنسبة 50 بالمثة |
İkinci çeyrek rakamları fena halde düşmüş. | Open Subtitles | ان ارقام التوزيع فى الربع الثانى قد انخفضت بشكل سئ جدا, |
Solumu yukarıda tutuyorum ama yumruk atınca sürekli düşüyor. | Open Subtitles | إننى أبقى يدى اليسرى مرفوعة و عندما ألكم أجدها و قد انخفضت |
Borsada dibe vuran hisse Pierce Holding Şirketiymiş. | Open Subtitles | ما الفائدة من ذلك بما أن الأسهم انخفضت في العموم و شركة بيرس هي القابضة |
Borsa düşüşe geçti bile ve insanlar panik oluyorlar. | Open Subtitles | انخفضت أسعار الأسهم بشكل حاد وأصيب الناس بالذعر |
Çünkü eğer işe yarasaydı, Şimdiye kadar salınımlar çoktan azalmış olurdu. | TED | فلو فعلت، لكانت الانبعاثات قد انخفضت الآن. |
O iyi bir öğretmen ve Jake'in notları biraz daha düşerse onu hız kesici tümsek olarak kiralamaya başlamak zorunda kalacağız. | Open Subtitles | انها مدرسة جيدة, ولو درجاته قد انخفضت يمكننا ان نقوم بتأجيره للخارج كانه مطب صناعي |
Reytingler yine düşmüş! Hem de bu defa %20 düşüş var! | Open Subtitles | الأرقام انخفضت مجدداً و هذه المرة 20 بالمئة |
Medyanın değişimiyle yarışırken tedavül rakamlarımız da düşüşte. | Open Subtitles | أرقام السّحب أيضا انخفضت بما أننا ننافس وسائل إعلام أخرى |
Tam tersi, vaka sayıları hızlıca azalıyorsa iş günü eklenebilir. Böylece bulunulan şartlara ve konuma göre adapte olunabilir. | TED | وإذا انخفضت الحالات بسرعة، يمكن زيادة عدد أيام العمل وبالتالي تعديل هذه الطريقة حسب مناخ ومكان العمل. |