| Alarm verirsek onu acil ameliyata alıp LVAD'yi değiştirirler. | Open Subtitles | لو وضعنا انذاراً , فانهم سيهرعون إلى هنا و يأخذونه لعمل جراحة لاستبدال مساعد القلب |
| Kalbi zar zor atıyor. Alarm vermemiz gerek. | Open Subtitles | قلبه بالكاد ينبض علينا أن نضع انذاراً |
| Eğer ters giden bir şey varsa Alarm çalmaya başlar. | Open Subtitles | و يصدرُ انذاراً إن وقع أيّ خطأ. |
| Öteki çeteler uyarı üzerine hürmeten oradan uzaklaşıyordu. Ama diğer herkese dikkat etmek lazımdı. | Open Subtitles | العصابات الأخرى تلقت انذاراً فقط نظراً للإحترام المتبادل بيننا |
| Anabilgisayarda habersiz bir şey arandığında bana uyarı vermesi için ayarladım. | Open Subtitles | لقد غيـًـرت نظام البحث يحيث يعطيني انذاراً في حالة الأختراق |
| Bana ültimatom çekti. | Open Subtitles | لقد أعطتني انذاراً أخيراً |
| Nabız hissedemiyorum. Alarm vermemiz gerek! | Open Subtitles | لا يمكنني الشعور بنبضه نحتاج إلى أن نضع انذاراً يا (إيزي)! |
| Ne- pekala, yanlış Alarm. | Open Subtitles | حسناً , كان انذاراً خاطئاً |
| Yanlış Alarm olmalı. | Open Subtitles | حتماً كان انذاراً خاطئاً |
| Kafayı çekmekten dolayı 14 kez uyarı almıştı. | Open Subtitles | وقدأُعطت انذاراً لخروجها 14 مرة سابقاً |
| Gary hatırlat da sana pazartesi sabahı tuhaflığı hakkında bir uyarı vereyim. | Open Subtitles | جاري) ذكرني ان اعطيك) انذاراً بخصوص بعض الامور الغريبة ليوم الاثنين |
| Hareket sensörleri uyarı verdi. | Open Subtitles | متحسس الحركة أصدرت انذاراً |
| - Bana ültimatom mu veriyorsun? | Open Subtitles | - أتعطيني انذاراً ؟ |
| ..bir ültimatom vermek doğru gelmemişti. | Open Subtitles | أعطيه انذاراً |