Sonsuza kadar unutmayacağım bir gece olacağına söz verdi. | Open Subtitles | و امراً اخر؟ لقد وعدني بانها ستكون ليلة لن انساها |
Sonsuza kadar unutmayacağım bir gece olacağına söz verdi. | Open Subtitles | لقد وعدني بانه ستكون ليلة لن انساها طوال حياتي |
Pekâlâ, karabaş, beş yıl boyunca unutmak istediğim şeyi tekrar açmayacağım. | Open Subtitles | نقطة جيدة ولكنني لا ابحث بقصة حاولت لـ5 سنوات ان انساها |
Bu unutamayacağım bir şölen. Ama Kırık El ile tanışmayı umuyordum. | Open Subtitles | انها وليمة لن انساها ولكن كان بودي ان ارى بروكن هاند |
Pekala, Unut gitsin. Canın sıkıldı. | Open Subtitles | حسنا, انساها انت بوضوح قلق عليها |
boş ver onu adamım. Ona ihtiyacın yok, buna ihtiyacın yok. | Open Subtitles | انساها يا رجل، أنت لست بحاجة إليها |
Richard, 43 yaşındasın, babası olacak yaştasın. Unut onu. | Open Subtitles | ريتشارد عندك 42 سنة انت كبير في مثابة والدها, انساها |
Bu deneyimden sonra her kadının önünde saygıyla eğilirim. Bu beş günü asla unutamam -- karman çorman, berbat günlerdi, o ıslaklık. | TED | هذا الشئ يجعلني انحني احتراما لأي امراه أمامي تلك الايام الخمسه التي لن انساها ايام فوضى وايام قذاره و ذلك البلل |
Güney Kutbuna vardığımızda hemen çadırda toplandık. O günü asla unutmayacağım. | TED | عندما وصلنا الى القطب الجنوبي, اجتمعنا داخل الخيمة في درجة حرارة -45 لن انساها ابدا |
Sarah'yı hiç unutmadım ve eminim unutmayacağım. | Open Subtitles | انا لم انسى "ساره" ابداً وانا متأكد انى لن انساها |
Bir kadın vardı, hiç unutmayacağım. | Open Subtitles | كانت هنالك امرأة لن انساها ابدا: |
Fakat geçen yaz yollarımız acı bir şekilde yeniden kesişti ki bunu ben bile unutmak istiyorum. | Open Subtitles | لكن الصيف الماضي طرقَنا عَبرتْ ثانيةً، تحت الظروفِ الأكثر ألماً، والتي اتمنى ان انساها بنفسي |
unutmak istemediğim şeyleri görmeme yardımcı oluyor. | Open Subtitles | يساعدنى على رؤية الاشياء اشياء لا اريد ان انساها |
Birlikte hiç unutamayacağım anlar yaşadık. | Open Subtitles | كانت لدينا بعض الأوقات الرائعة معاً والتي لن انساها ابداً |
Asla unutamayacağım efsane bir buluşma gecesi geçirdik. | Open Subtitles | وحصلنا على ليله اسطوريه من التواصل التي لن انساها |
Unut gitsin. Tamamdır. | Open Subtitles | بخصوص حصتي ، لا عليك ، انساها |
boş ver Funke. Lisedeyiz işte. | Open Subtitles | "انساها "فانكي انها المدرسة الثانوية |
Unut onu. Bir polisle evlendi. Durun bir saniye. | Open Subtitles | ساندى شرطى تزوجت انساها. |
Onu unutamam. Kızımı kaçırdı. | Open Subtitles | لا استطيع ان انساها ببساطه لقد اختطفت ابنتي |
Aptalca gelebilir, ama onun hala gördüğüm en güzel kadın olduğunu... düşünüyorum ve onu hiç unutmadım. | Open Subtitles | اعرف ان هذا قد يبدو سخيفا, ولكنى مازلت اعتقد انها كانت اجمل امرأة رأتها عينى ولم انساها ابدا |
Ama dışarıda bir şef vardı. | Open Subtitles | انساها |