Yazılı olan gerçek tutkunu desteklemek için Instagram'a çalıştığını söyledin. | Open Subtitles | أخبرتيهم أنك تعملين لصالح انستغرام لدعم موهبتكِ الحقيقيةوالتي هي الكتابة |
Bu çok süper bir deneyim. Yani, gerçekten, ve bunu Instagram ve Tumblr'ım için çekmek istiyorum. | TED | يبدو أن هذه التجربة بالكامل هي، مثل، مدهشة حقًا، وأود التقاط صورة من أجل وضعها على صفحتى في انستغرام وتمبلر. |
Instagram'da arkadaşlık isteğimi neden kabul etmediğini yanına gelip sormak istedim. | Open Subtitles | فقط أردت سؤالك بشكل شخصي لماذا لم توافق على طلب صداقتي في انستغرام. |
Bu sorunun cevabını Instagram'a attığım beni sırtına alan gey erkekle olan fotoğrafımda görebilirsin. | Open Subtitles | سوف اجيب على سؤالك بواسطة اطلاعك على صورة انستغرام لي وانا راكب خلف رجل . شاذ جذاب جداً |
Twitter'da 3 milyon Instagram'da daha da fazla takipçisi var. | Open Subtitles | لديها 3 مليون متابع علي تويتر واكثر من ذلك علي انستغرام |
- Grindr,... WhatsApp, Instagram, Pinterest, wiki olmayacak. | Open Subtitles | لا جريندر لا واتس اب لا انستغرام , لا بينتريست, |
Instagram hesabın mı var senin? | Open Subtitles | الذي مستمر بحجبي عن الانستغرام هل لديك انستغرام ؟ |
Arkadaşım Betsy'nin hüzünlü durumlar için bir Instagram hesabı var. | Open Subtitles | صديقي بيتسي لديه حساب انستغرام عن الاشياء المحزنة |
Filmlerde gördüğümüz hayatta kalan kişilerin kahramanca yolculuğu ve Instagram'da izlediklerimiz -- bu bir efsane. | TED | تلك الرحلة البطولية للناجي التي نشاهدها في الأفلام والتي نتابعها على صفحات انستغرام... ما هي إلّا خرافة. |
Instagram'da bir fotoğraf daha. 65. ve 10. caddede. | Open Subtitles | صورة أخرى على "انستغرام" الشارع الـ65 والعاشر |
Onlara Instagram için çalıştığımı söyledim. | Open Subtitles | قلت لهم أني أعمل لصالح انستغرام |
Facebook, Twitter, Instagram bizi takipçi bir topluma dönüştürdü. | Open Subtitles | ... فيسبوك ، تويتر ، انستغرام حولونا إلى مجتمع من المطاردين |
"Kutsanmış"ın ortak kültürün klişelerinden olabileceği hiç aklıma gelmemişti. Instagram'da en çok kullanılan etiketlerden biri olacağını ve bikinili pozları kutlamak için kullanılacağını düşünmemiştim. Sanki "Ben öyle kutsanmışım ki, bu beden için teşekkürler İsa." | TED | لم يكن لدي أدنى فكرة أن "مُنعم" ستصبح واحدة من أشهر العبارات الثقافية المنتشرة، واحدة من أشهر الهاشتاغات على انستغرام للاحتفال بلقطات البيكيني العارية كما لو كنت تقول "أنا مُنعمة جداً. |
O zaman, ben de seni Instagram'dan çıkarıyorum. | Open Subtitles | إذاً أنا سأزيلك من انستغرام. |
Hayır, Instagram'a bir fotoğraf atmış. Arka planda seni gördüm. | Open Subtitles | لا, لقد أرسلت صورة للحفلة على موقع "انستغرام", ورأيتك في الخلفية . |
Instagram'a fotoğraf atıyorum. | Open Subtitles | أضع صوراً لي في انستغرام |
Jill'in Instagram sayfasında gördüm. | Open Subtitles | نعم , لقد قمت بمتابعة (جيل) في انستغرام. |
Üçümüzün Instagram'e koyduğum fotoğrafı Rainer Halkı tarafından çok beğenildi. | Open Subtitles | يبدو أن تلك الصورة التي وضعتها في "انستغرام" لنا نحن الـ3 تعجب للغاية محبي (راينر). |
- Instagram şifresi bu. | Open Subtitles | -إنها كلمة سر حسابه في انستغرام . |
Julie'nin Facebook, Instagram, Twitter Instachat, Snapchat, A.I.M hesaplarında Rush ve Fifty Shades of Grey'den başka bir şey yok. | Open Subtitles | "دخلت إلى الـ "فيسبوك" و "انستغرام" و "تويتر إنستاتشات" و "سناب تشات" و" (أيه أي أم" الخاص بـ (جولي" لا شيئ, فقط مشاركات عن "رش" و "خمسون "درجة من الرمادي |