Uyuşturucu ve şizofreni, ele geçirilme gibi görülen 2 ortak dert. | Open Subtitles | حسنا,ادمان المخدرات و انفصام الشخصية هما أمران غالبا يظهران كتلبس شيطاني |
Çoğu insanın düşündüğünün aksine şizofreni, Çoklu kişilik bozukluğu veya bölünmüş kişilik ile aynı şey değil. | TED | على عكس ما يعتقد كثير من الناس، انفصام الشخصية ليس نفس اضطراب في الشخصية المتعددة أو انفصام الشخصية. |
Aynı karışım, Çoklu kişilik bozukluklarını tedavi etmede de kullanılmıştı. | Open Subtitles | نفس التركيبة التي يفترض أن تعالج من لديهم انفصام شخصية |
Tabii olağan şizofrenik paranoyalar da var. | Open Subtitles | شخصية فيها جنون العظمة مع احتمال وجود انفصام بالشخصية |
Dünya Sağlık Örgütü şizofreni, Bipolar bozukluk ve şiddetli depresyon gibi beyin hastalıklarının yitirilen yaşam ve iş yıllarının başlıca nedeni olduğunu tahmin ediyor. | TED | تقدرُ منظمة الصحة العالمية بأن الأمراض العقلية مثل انفصام الشخصية والاضطراب ذو الاتجاهين والاكتئاب الشديد هي السبب الأكبر في خسارة سنوات من العمر والعمل. |
Bana paranoid şizofren tanısı kondu, ve diğerinin adını hatırlamıyorum. | Open Subtitles | تم تشخيصي بداء انفصام الشخصية ولا أستطيع تذكر المرض الأخر |
Bu söz özellikle çok dokunaklı, çünkü Schumann da şizofreni hastasıydı ve ve akıl hastanesinde ölmüştü. | TED | وهذا اقتباس مؤثر خصوصا لأن شومان نفسه كان يعاني من انفصام الشخصية ومات في المصحة. |
Ve ileri yaşlarda Parkinson hastalığı gibi koşullar ve şizofreni gibi diğer edinilmiş hastalıklarla. | TED | وفي ظروف كبار السن مثل الباركنسونية، وغيرها من العاهات المكتسبة مثل انفصام الشخصية. |
şizofreni gibi bir psikotik bozukluğun ailevi geçmişi, bu etki için tek risk faktörü olmasa da en net olanı. | TED | إنّ التاريخ العائليّ للاضطرابات الذهانيّة مثل انفصام الشخصيّة هو الأوضح، على الرغم من أنّه ليس عامل الخطر الوحيد لهذا التأثير. |
şizofreni. Kişilik bölünmesi var. | Open Subtitles | انفصام شخصية لديها القدرة علي اختلاق الاحداث الوهمية |
Çoklu kişilik bozukluğu hastalarının geçmişinde genelde cinsel taciz olur. | Open Subtitles | اضطراب انفصام الشخصية عادة ما ينجم عن الإساءة الجنسية |
Çoklu kimliğin işe yarayacağını sana söylemiştim. | Open Subtitles | اخبرتك ان انفصام الشخصيه سينجح |
Çoklu kişilik bozukluğu, mahkemenin bunu yutacağını zannetmiyorum. | Open Subtitles | انفصام الشخصية شئ صعب |
Aslına bakarsanız, karakterinde bir çeşit şizofrenik durum var gibidir. | Open Subtitles | فى الواقع يبد انه كان هنالك انفصام ضئيل بشخصيته |
Sesler duyuyor, Tanrının oğlu olduğunu sanıyor. Muhtemelen şizofrenik. | Open Subtitles | يسمع أصوات، فيخال أنّه ابن الرب، في الغالب انفصام بالشخصية |
O zamandan beri, aynı davalarda yaklaşık 10 defa hapse girdi, aynı zamanda şizofreni ve Bipolar bozukluğu var ve her gün ilaç kullanması lazım. | TED | ومنذ ذلك الحين، سُجنت نحو 10 مرات بسبب تلك القضايا، ولكنها تعاني من انفصام الشخصية والاضطراب الثنائي القطب، وتحتاج للدواء يوميًّا. |
Hatta bir psikiyatriste bile gittim ve bana ilaç yazmasını sağlamaya çalıştım, fakat yazmadı, çünkü şizofren değildim. | TED | وذهبت حتى لطبيبة نفسية وحاولت أن أجعلها تصف لي أدوية، ولكنها رفضت لأني لا أعاني من انفصام الشخصية، حسناً. |
Daha uzarsa, şizofreniyle karşı karşıyayız demektir. | Open Subtitles | و أذا استمرت إلي أكثر من هذا .فإذا نحن سنكون بصدد حالية انفصام في الشخصية |
Bu insan büyük ihtimalle şizofreninin bir çeşidine sahiptir. | TED | فعلى الأرجح أن يكون هذا الشخص مصاب بنوع من أنواع انفصام الشخصية |
Kul, Tanrı'yla konuşursa buna dua etmek derler ama Tanrı kulla konuşursa, bu şizofrenidir. | Open Subtitles | أتعرف, إنّهم يقولون بأنّه حين تتحدّث مع الله, فهذه صلاة, لكن حين يتحدّث الله معك, فهو انفصام شخصيّة. |