Fakat bütün yolları düşüneceğinizi gerçekten umarım ki siz gıda sistemi gibi şeylerde uzun dönem bakabilirsiniz ve değişiklik yapabilirsiniz. | TED | ولكني أأمل انكم جميعا سوف تفكرون بعد اليوم في الحلول ذات الامد البعيد فيما يتعلق بنظامنا الغذائي وسوف تصنعون الفرق |
Bunu Size vermek istiyorum çünkü bence siz hak ettiniz. | Open Subtitles | مبروك . اود اعطائكم ذلك ، لاننى اظن انكم تستحقوها |
sizin galip olduğunuzu düşündüm ve birlikte yemek yemek istedim. | Open Subtitles | فقط اعتقد انكم ناس ناجحون و أردت تناول الغداء معكم |
Sadece benden daha iyi olduğunuzu düşünmüştünüz, değil mi Bay Zengin? | Open Subtitles | انتم فكرتم انكم افضل مني هاه , ايها الرجل الغني ؟ |
sizin annenize çektiğinizi düşünürdüm. Baleye falan olan ilginizden dolayı. | Open Subtitles | لقد تصورت انكم ورثتم عن امكم حب الباليه والاشياء الاخرى |
Bu sınıfa hoca olmaya nasıl hak kazandığımı hepiniz merak edebilirsiniz. | Open Subtitles | يبدو انكم جميع. تتسالون لماذا انا موهل لتدريسكم في هذه الدورة |
Biliyorum, hepsiniz hemşiresiniz ve biliyorum, aynen benim gibi siz de hizmet etmek, güzel şeyler yapmak için bu iştesiniz. | Open Subtitles | أنهم يعلمون أنكن تعملن كممرضات وأنا اعلم انكم فى هذه الحرفة مثلى تؤدون واجبكم فى خدمة المرضى على أكمل وجه |
siz özel kuvvetlerin içkiyi kaldırabilen sert adamlar olduğunuzu sanırdım. | Open Subtitles | لقد إعتقدت انكم ذو المهمات الخاصة انه يمكنك تحمل الشراب |
siz beşinizin düşman hatlarının arkasına geçerek, dikkat çekmeden kubbeye gizlice girebileceğinize ve bu şifreleme modülünü çalabileceğinize inanıyoruz. | Open Subtitles | اننا نؤمن انكم الخمسة يمكنكم ان تسللوا خلف خطوط العدو بدون اية انتباه الى انفسكم ونسرق جهاز التشفير هذا |
Yani eğer bunu yapacaksak, bu işte olduğunuzu bilmem lazım. | Open Subtitles | إذا كنا سنقوم بهذا أحتاج لأن أتأكد انكم جميعاً معي |
sizin ikinci kategoride olduğunuzu düşünüyorum ve bu iyi bir şey çünkü bu proje için fotoğraf çekmenizi ve onları yapıştırmanızı isteyeceğim. | TED | افترض انكم تنتمون للصنف الثاني, وذلك يبدو جيدا, لانه لاجل ذلك المشروع, اريد ان اطلب منكم التقاط الصور والصاقها. |
İtiraf edeyim ki içimden bir ses sizin bununla dalga geçeceğinizi söylüyordu. | Open Subtitles | حسناً , يجب ان اعترف اننى كنت اعتقد انكم سوف تسخرون منها |
Güzel, gece her iki saatte bir uyanmanıza ragmen hepiniz çok iyi görünüyorsunuz. | Open Subtitles | حسناً، جميعكم تبدون بحالة جيدة بافتراض انكم كنتم تستيقظون كل ساعتين ليلة امس |
hepiniz duymussunuzdur bunu -- New York Times'ta, duydunuz mu? | TED | اعتقد انكم رايتم هذا التقرير . .في النيويورك تايمز |
İnanmıyorum! İkinizin de söyleyecek söz bulamadığınız günü göreceğimi sanmazdım. | Open Subtitles | ياللهول ,ماذا اصابكم , لم ادرى انكم ستكونون هكذا |
Sorun ne diye bakmaya geleceğim ve burası çok önemli, beni tanımayacaksınız. | Open Subtitles | توقفت لأرى ما المشكلة وهنا أهم جزء في الموضوع انكم لا تعرفونني |
sizi korkuttuysam özür dilerim Bayan Ward ama bu kadar çabuk geleceğinizi tahmin etmemiştim. | Open Subtitles | انا اسف , يا سيدة وارد . إذ باغتك . ولكننى لم اكن اعرف انكم ستكونون هُنا قريباً |
Bunun, sevimlisiniz ve tek el üzerinde durabiliyorsunuz diye kolay olacağını sanmayın. | Open Subtitles | لا تظن بأن هذا سيحدث لمجرد انكم وسيميين وتستطيعون القيام بحركات بهلوانية |
siz ikiniz aşağıya inip hamburger almak istemediğinizden emin misiniz? | Open Subtitles | أمتأكدون انكم لا تريدون أن نذهب لنأكل الهامبرجر أنا سأدفع |
Şu anki duruma göre operasyona devam etmek istemezseniz, anlarım. | Open Subtitles | بالنظر إلى الموقف، سأتفهم لو انكم لا تريدون الخضوع للجراحة |
sizler kendinizi yasanın üstünde görüyorsunuz, ama benimkinin üstünde değilsiniz. | Open Subtitles | أنتم تظنون انكم فوق القانون, ولكنكم لستم فوق قانونى أنــــا. |
Barbie'nin arkadaşları olmanız iyi bir şey, çünkü eğer öyle olmasaydı sizinle asla konuşmazdım. | Open Subtitles | شى جيد انكم اصدقاء لباربى لانه اذا لم تكونوا لم اكن لاتكلم معكم ابدا |