Onsuz iyi olduğuna kanaat getirirsen durumlar değişse de ona geri dönme lütfen. | Open Subtitles | ان و جدتي انك بخير من دونه حتى و ان تغير الوضع لا تعودي اليه |
Ben de tereyağlı aldım. İyi olduğuna emin misin? | Open Subtitles | فأحضرت زبد بالحليب هل أنت متأكد انك بخير ؟ |
Kötü görünüyorsun..iyi olduğuna emin misin sen ? -Evet | Open Subtitles | انت تعرج بشدة مارك هل انت متاكد انك بخير |
İyi olduğundan emin olmak istedim. Neden uyanıksın? | Open Subtitles | اريد ان اعرف انك بخير لماذا مازلت مستيقظ حتى الان |
- İyi olduğundan emin misin? - Bak! | Open Subtitles | هل انت متأكد انك بخير انظري ها هو يتذبذب ثانية |
Şimdi herkes birbirinin iyi olduğunu öğrendiğine göre, Biriniz beni çözebilir mi? | Open Subtitles | الان ما دمنا نعلم انك بخير , هل من احد يفك وثاقي |
McGee, dün akşam ki korku şovundan sonra iyi olduğuna emin olmak için buraya geldim. | Open Subtitles | إذن ، مكجـي ؟ أتيت الى هنا بعد عرض البارحة المرعب لأتأكد انك بخير |
Iyi olduğuna emin misin? Bok gibi görünüyorsun. | Open Subtitles | هل انت متاكده انك بخير تبدين كقطعة من القذارة |
- Buraya gelmemizin ödülü o. İyi olduğuna sevindik. | Open Subtitles | انها جائزتنا للحضور هنا نحن سعداء انك بخير |
Sevgilim, sen iyi olduğuna emin misin? | Open Subtitles | حبيبتى, هل انت متأكدة انك بخير ؟ |
Umarım haklısındır. İyi olduğuna sevindim. | Open Subtitles | اتمنى ان تكون صادق انا مسرورة انك بخير |
- Ben de sabırsızlanıyorum. İyi olduğuna sevindim. Sanmıştım ki... | Open Subtitles | و انا ايضاً انا سعيده انك بخير |
Gelmeyi isteyen bizdik. İyi olduğuna sevindik. | Open Subtitles | نحن اردنا المجيء نحن سعداء انك بخير |
Sabah iyi olduğundan emin olmak için uğrayacağım. | Open Subtitles | اسمعى,سوف اتوقف هذا الصباح التاكد انك بخير |
- İyi olduğundan emin olmak istedim. | Open Subtitles | أنا فقط بحاجة للتأكد انك بخير. هذا كلّ ما في الأمر |
İyi olduğundan emin olmak için uyanmanı bekliyordum. | Open Subtitles | انا كنت انتظرك ان تستيقظ ؟ لكي اتأكد انك بخير |
Sadece iyi olduğundan emin olmak istedim ki öylesin, o zaman ben gideyim. | Open Subtitles | أنا فقط أردت أن اتأكد انك بخير, وكما يبدوا انك كذلك |
Anneyi arama vakti. İyi olduğunu, partide olduğunu, üzgün olduğunu ve birkaç saate kadar geleceğini söyle. | Open Subtitles | لقد حان الوقت للاتصال بوالدتك اخبريها انك بخير وانك بحفله راقصه |
Ve şimdi yoluna devam edebilmesi için senin iyi olduğunu bilmesi gerekiyor | Open Subtitles | و الان هى تحتاج ان تعرف انك بخير حتى تستطيع ان تتابع طريقها |
Şükürler olsun ki iyisin. Seni merak etmekten canımız çıktı. | Open Subtitles | الحمد لله انك بخير كنا قلقين جدا عليك |
İyi olmanıza sevindim. | Open Subtitles | يسرني انك بخير ، ثم |
Çok sevindim iyi olduğunuza. - Selam bebeğim. | Open Subtitles | اوة انا سعيد جدا بوجودك هنا انا سعيد انك بخير |
Hâlâ arızanın sebebini bulmaya çalışıyoruz ama önemli olan senin iyi olman. | Open Subtitles | نحن لا نزال نحاول معرفة نوع العطل ولكن المهم انك بخير |