Sadece yardım etmek istediğini biliyorum, ama herşeyi daha kötü yapıyorsun. | Open Subtitles | انظري, اعلم انك فقط تودي مساعدتي ولكنك تقومين بهدم كل الامور.. |
Kevin Kelley'nin bize öğrettiğine göre Sadece, ne bileyim, bin kadar gerçek taraftara ihtiyacınız var. Bin kadar insan, bir sonraki, bir sonraki ve sonraki adımı atacak kadar önem veren bin kişiye. | TED | وقد علمنا كافين كيلي انك فقط تحتاج لا اعلم 1000 مشجع للفكرة بصدق الف شخص مهتمين بحق سيربحون الجولة القادمة والتي تليها |
Onu öldürmek istemediğini biliyorum. Sadece biraz sertçe silkeledin, çünkü sana anlatmadı. | Open Subtitles | اعرف انك لم تقصد قتله انك فقط هززته بعنف |
Tabii. Sadece beş yıldır ringlerde değilsin. | Open Subtitles | حسناً ، انك فقط لم تدخل الحلبة منذ خمس سنوات |
Galiba sen Sadece aileni en iyi şekilde korumaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | اعتقد انك فقط تحاول حماية عائلتك بأفضل طريقة ممكنة |
- Belki ölü değilsindir, belki de Sadece çok hafifsindir. | Open Subtitles | ربما انك لست ميتة ربما انك فقط مضيئة جداً انا فقط لا يمكننى التذكر كل شئ عن من اكون |
Vatandaşlar seni ilgilendirmiyor. Sadece güç kazanmak istiyorsun. | Open Subtitles | انك لاتهتم بالمواطنين , انك فقط تريد القوة.. |
Gerçekten sıkı bir herif misin, kovboy, yoksa Sadece öyle görünmeye mi çalışıyorsun? | Open Subtitles | هل انت حقا قوي هكذا ام انك فقط تتكلم هكذا |
Gerçekten sıkı bir herif misin, kovboy, yoksa Sadece öyle görünmeye mi çalışıyorsun? | Open Subtitles | هل انت حقا قوي هكذا ام انك فقط تتكلم هكذا |
Acaba biz tacizci ve fotoğrafçı hücumu mu bekliyoruz... yoksa Sadece benimle görünmekten mi utanıyorsun? | Open Subtitles | هل نتوقع مجيء تتبع مصوري الفضائح ؟ او انك فقط تشعرين بالخجل من رؤيتهم لك معي ؟ |
Şimdi bana Sadece bir ısırık aldığını mı söylüyorsun? | Open Subtitles | انظر ، أنت تقول لي انك فقط حصلت هذه العضه؟ |
Sadece takılacağınızı, hisleriniz hakkında konuşacağınızı bilseydim... | Open Subtitles | لو أعرف انك فقط ستتسكع أتكلم عن مشاعرك و هراءك |
Belamızı arıyoruz Sadece J.T.. Bela istemiyorum. | Open Subtitles | انك فقط تبحث عن المشاكل, جى تى . المشاكل التى لا احتاج اليها |
Sadece söylemek için doğru zamanı bekliyordun. | Open Subtitles | يازميلي، اعلم ماتود الحديث عنه انك فقط تنتظر الوقت المناسب لتقوله |
Kitabında operanın Sadece ilk perdesini izlemenin sinirini bozduğunu yazmışsın. | Open Subtitles | لإنه في كتابك تقولين انه كان محبطاً انك فقط شاهدتي النصف الأول من الاوبرا |
Cebindeki bir dildo mu yoksa Sadece gitmemden dolayı mı mutlusun? | Open Subtitles | قضيب بلاستيكي او انك فقط سعيد لرؤيتي ذاهباً؟ |
Biliyorum sen Sadece elçisin ama eğer bu greyfurt veya pudingle herhangi bir şekilde alakalıysa, yemin ederim- | Open Subtitles | اعلم انك فقط مرسلة ولكن اذا كان متعلق بالعنب او السجق اقسم بالله |
David Boreanaz'ı gerçekten seviyor musun, yoksa Sadece babamın fikrini çalmak için rol mü yaptın? | Open Subtitles | اعني هل ؟ ديفيد بوريانيز , او انك فقط تخدعني لتسرق فكرة والدي |
Biliyorum, Sadece yönetici kademesindesin henüz, hiçbir şeyi aceleye getirmiyoruz. | Open Subtitles | أعلم انك فقط مدير الأن ونحن لن نستعجل اي شئ هنا |
Sadece bunu yapmak istediğine karar vermen gerekiyor, adamım. | Open Subtitles | انك فقط تحتاج ان تقرر اذا ما كنت مستعداً لفعل ذلك ام لا يا رجل |