| Çünkü, bir insanın böyle bir şeyi nasıl karşılayacağını önceden bilemezsin. | Open Subtitles | انك لا تعرف أبدا كيف سيتناول شخصا ما هذا الموضوع |
| Onları kaybettiysen, nerede olduklarını tabii bilemezsin kuş beyinli. | Open Subtitles | بطبيعة الحال إذا فقدت أثرهم فذلك يعني انك لا تعرف أين هم ،أيها الأحمق اللعين |
| O ormanda karşına neler çıkacağını asla bilemezsin. | Open Subtitles | انك لا تعرف أبداً ما يمكن أن تكتشفه هنا في الأحراش. |
| Bu adam hakkında bir şeyler öğrenmeye geldim. Bir şey bilmediğin belli. | Open Subtitles | اريد ان اعرف عن هذا الرجل من الواضح انك لا تعرف شيئا |
| Ne olduğunu bilmediğin zaman onun adı cazdır. | Open Subtitles | بما انك لا تعرف ما هذا فاسمح لى أن أقول لك إنها موسيقى الجاز |
| Evet. Annemler televizyonu sorarlarsa hiçbir şeyden haberin yok. | Open Subtitles | نعم إذا أمي وأبي سألونك عن التلفزيون قل انك لا تعرف ماذا حدث له |
| Eğer kesmezsen, seni bir keserim, pantolon mu etek mi giyeceğini bilemezsin! | Open Subtitles | اذا لم تقطع البكرة فسوف اقطعك في مكان ما وبعد انك لا تعرف سواء سوف تلبس بنطلون او تنورة |
| Giyecek elbisenin olmaması... ne demektir bilemezsin. | Open Subtitles | انك لا تعرف شعور ان لا تملك ملابس |
| Giyecek elbisenin olmaması... ne demektir bilemezsin. | Open Subtitles | انك لا تعرف شعور ان لا تملك ملابس |
| Dul bir baba olmak nasıldır, bilemezsin. Haklısın. | Open Subtitles | انك لا تعرف كيف يبدو الاب العازب |
| Asla bilemezsin. | Open Subtitles | اعتقد انك لا تعرف أبدا. |
| - bilemezsin. | Open Subtitles | - انك لا تعرف هذا |
| Bana verdiğin şeyi bilmediğin konusunda ısrar mı ediyorsun? | Open Subtitles | انت الذى اعطيته لى و مع هذا تصر على انك لا تعرف ما هو ؟ |
| Ward, bilmediğin şeyler var. | Open Subtitles | ورد), انك لا تعرف اي شيء) |
| Mikrofon gibi ama senin haberin yok. | Open Subtitles | مثل الميكروفون، انك لا تعرف ذلك. |
| Belli ki, hiçbir şeyden haberin yok. | Open Subtitles | شيئا من الواضح انك لا تعرف شيئا عنة |
| Belli ki, hiçbir şeyden haberin yok. | Open Subtitles | شيئا من الواضح انك لا تعرف شيئا عنة |