| Bu şans için mücadele ettin. Şimdi hazır olduğunu kanıtlamak için et. | Open Subtitles | لقد قاتلت من أجل هذه الفرصة الآن حارب لإثبات انك مستعد |
| Ona yeşimin sende olduğunu ve satmaya hazır olduğunu söyle. | Open Subtitles | اخبره انك مستعد للبيع وان العقد بحوزتك |
| hazır olduğunu bilene kadar beklemeni tercih ederim. | Open Subtitles | . . افضل ان تنتظر حتى تشعر انك مستعد |
| - Bunun için hazır olduğuna emin misin, Louis? - Sen? | Open Subtitles | هل انت متاكد انك مستعد لهذا, لويس? |
| Büyük adım. hazır olduğuna emin misin? | Open Subtitles | انتن متاكد انك مستعد لهذا؟ |
| Baba rolüne hazır olduğunu söyleyen sen değil miydin? | Open Subtitles | النت الذى قلت انك مستعد للعب دور الاب |
| hazır olduğunu bilene kadar beklemeni tercih ederim. | Open Subtitles | . . افضل ان تنتظر حتى تشعر انك مستعد |
| İşe dönmeye hazır olduğunu duydum. Tamamen iyileşmişsin. | Open Subtitles | لقد أخبرونى انك مستعد للعودة للعمل |
| Ryan'a B-12 iğnesini yapmaya hazır olduğunu söyleyeceksin. | Open Subtitles | انك مستعد لأعطاءه جرعته من فيتامين ب 12 |
| Hatta buna hazır olduğunu görebiliyorum. | Open Subtitles | أعلم أيضاً انك مستعد لذلك |
| Sadece hazır olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | انا لا اعتقد انك مستعد حاليا . |
| Hey Jim, hazır olduğunu düşünüyor musun? | Open Subtitles | جيم)، تعتقد انك مستعد ؟ ) |
| Buna hazır olduğuna emin misin? | Open Subtitles | هل أنت متأكد انك مستعد لهذا ؟ |
| - Ama, ama sen hazır olduğuna inanıyorsan Danny'yle konuşurum. | Open Subtitles | -ولكن... لكن... اذا كنت متاكد انك مستعد |
| - Bunun için hazır olduğuna emin misin? | Open Subtitles | - هل انت متأكد انك مستعد لذلك |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 