Ve benim bir teoriye tanimim, Sadece insanlara öğrettiginiz... ...birsey olmadigi; bu emeginizin degerlendirilmesi. | TED | و تعريفي للنظرية انها ليست فقط امرا تعلمه للناس؛ انما توفير لليد العاملة. |
Ne yazık! Kullanmayı istediğimden değil, Sadece görmek isterdim. | TED | وهذا يحزنني بشدة .. ليس لانني اريد ان استخدمه انما لاني اريد ان اراه |
Sadece bu da degil, oraya varmak icin Buyuk Degisimi yaratmamiz lazim ve bu buyuk degisimin yollarini iyi seylerle kaplamaliyiz. | TED | ونحن لا نحتاج فحسب القيام بتغير كبير لكي نصل الى هناك انما نحتاج لان ندفع ذلك التغير بالطرق الصحيحة والجيدة |
Üstelik Tayga'da olduğu gibi bir ay değil, yılın yarısı boyunca. | Open Subtitles | لَيسَ لشهرِ واحد كما في غابات التايغا هناك انما لنِصْفِ، السَنَة. |
Konu, çok fazla "kutumuz" olması değil, çok az kutumuz olmasıydı. | TED | المشكلة ليست اننا لدينا الكثيير من الصناديق، انما هي ان لدينا عدد صغير منها. |
Bu Sadece yeni bir oyun. Bu insanlar benim sinirlerime dokunuyor. | Open Subtitles | انما هي تجربة جديدة والناس يثيرون اعصابي |
Bilmiyorum. Ben yargıç değilim, Sadece şerifim. | Open Subtitles | انا لااعرف ، انا لست قاضيا انما انا مجرد شريف |
Bu Sadece benim fikrim değil. | Open Subtitles | ليس رائي فقط انما جميع الناس بمن فيهم رجال الشرطة |
o Sadece bizim sirkette degil, ayrica burada calisan cogu bayan elemaniz tarafindan da begeniliyor. | Open Subtitles | ليس فى شركتنا فقط انما هو اشهر الموظفين بين النساء فى مجال المحاسبة كلها |
Hayır, komutanım, bunun Sadece amaçlarımızı riske atabileceğini söylemek istiyorum komutanım. | Open Subtitles | لا يا سيّدي، هذا ليس ما قلته انما أقول ببساطه.. أن ذلك يبدو مخاطرة غير ضروريّة |
Sadece basit yerlerde değil. -Zorlarda da siz öndesinizdir. | Open Subtitles | ليس في المعارك السهلة فقط انما في الصعبة ايضا |
Sadece kolay görevlerde değil. Zor olanlarında da. | Open Subtitles | ليس في المعارك السهله فقط انما في الصعبه ايضا |
Tamam efendim. Sadece işe yaramaya çalışıyorum, efendim. | Open Subtitles | سافعل سيدي, و انما كنت احاول ان اقوم بخدمه ,سيدي |
Sadece görünüşü değil içi de çok güzeldi. Hatırlıyorum... | Open Subtitles | و ليس من الخارج فقط و انما من الداخل ايضا |
İstediğimiz maddi mallar değil. İstediğimiz ödül aslında. | TED | ما نريده حقا ليس هو السلع المادية انما هو الجوائز المعنوية المرتبطة بها |
Artık tanrılar değil, biziz. Biz sürücü koltuğundayız. | TED | لم تعد الالهة المسؤولة بعد الان انما نحن.نحن المسيطرين. |
Bugün ekmeğimiz tehdit altında, azalan tedarik yüzünden değil, azalan kaynaklar yüzünden, | TED | فسلة غذائنا اليوم مهددة ليس بسبب إنخفاض العرض من الغذاء انما بسبب إنخفاض المصادر |
Koridorda değil ama Polonya Tiyatrosu'nun sahnesinde. | Open Subtitles | و لكن ليس في الممر , و انما على خشبة مسرح بولسكي |
Bizim boğazımızı kesiyorsun, Pablo Murphy, onunkini değil. | Open Subtitles | انما تقطع اعناقنا نحن يا بابلو اني معجبة بأعصابك دون خطتك |
Birazdan Hemşire Sharon Falconer'in sesini duyacaksınız, ama korkarım Elmer Gantry'ninkini değil. | Open Subtitles | أي لحظة من الآن، أيها السيدات والسادة سوف تسمعون صوت الراهبة شارون فالكونر لكن ليس على هذا، أخشى انما على ايلمر جانتري |