Hâlâ yaralıyım sanırım ondan hiçbir zaman kurtulamayacağım. | Open Subtitles | يبدو أنني لازلت جريحه اعتقد انني لن انساه ابدا |
Hala yaralıyım... sanırım ondan hiçbir zaman kurtulamayacağım. | Open Subtitles | يبدو أنني لازلت جريحه اعتقد انني لن انساه ابدا |
Bunun seninle hiçbir zaman seks yapmayacağım anlamına geldiğini, | Open Subtitles | رجاء لا تظن ان هذا يعني انني لن امارس الجنس معك لأنك رائع |
Bayan Olsen'a, kimseye söylemeyeceğime dair söz verdim ama o, adamın tüm Topson bölgesini nakit olarak aldığını duymuş. | Open Subtitles | لقد وعدت السيدة اولسين انني لن اقول هذا.. ولكن لقد سمعت انه اشتري أرض توبسون نقدا |
House'la, disiplin duruşmamın ardından kovulmayacağıma dair 100 dolarına iddiaya girdim. | Open Subtitles | لقد راهنت هاوس بـ 100دولار انني لن اطرد بعد جلسة الاستماع خاصتي |
Bir daha hapse adımımı bile atmayacağıma dair kendime söz vermiştim. | Open Subtitles | تعاهدت مع نفسي انني لن ادخل سجناً مرة اخرى |
Çünkü onu öldürmek demek hiçbir zaman parayı alamamak demek. | Open Subtitles | لانه بقتلي له يعني انني لن احصل ابدا ًعلى ذلك المال |
Ve bunun nasıl bir şey olduğunu hiçbir zaman anlayamayacağımı da biliyorum. | Open Subtitles | واعرف انني لن افهم أبدا كيف كان ذلك |
Ve amacım hiçbir zaman ondan saklamak değildi. | Open Subtitles | والهدف هو انني لن اخفيه عنه |
Seni hiçbir zaman incitmeyeceğimi söylemiştim. | Open Subtitles | اخبرتك انني لن اؤذيكي |
Ve Molla Mustafa -- elinde kalem ve kağıt olan o -- fotoğrafa baktığınızda hemen solda oturan adam Nadir Shah'ın kendisine beni vuramayacağına dair iddiaya girdiğini söyledi. | TED | وقد جاوبني الملا مصطفى .. وهو حامل القلم والورقة في الصورة .. قال لي ان الرجل الذي يجلس على يساري في الصورة نادر شاه قد تراهن معي على انني لن استطيع اطلاق النار عليك |
Arabadan çıkmayacağıma dair söz vermiştim. | Open Subtitles | لقد وعدت انني لن اخرج خارج الشاحنة |
Ona kimseye söylemeyeceğime dair söz verdim ve.. sana söyleyeceğim çünkü sen hiç kimse değilsin. | Open Subtitles | انا وعدته انني لن اخبر احد, و... سوف اخبرك, , لانك لست اي شخص. |
Belirli gemilere dokunmayacağıma dair. | Open Subtitles | انني لن القراصنة سفن معينة. |
Ve daha önemlisi, Jack ile beraber iş yapmayacağıma dair Jessicaya yalan söyledim. | Open Subtitles | وفوق ذلك كذبت على (جيسيكا) بإخبارها انني لن اقوم بفعل اي امر تحت الطاولة (مع (جاك |