Birbirlerinden nefret ediyorlar. Annem babamın şeytan olduğunu düşünür. | Open Subtitles | انهم يكرهون بعضهم البعض امى تعتقد ان ابى هو الشيطان |
İnsanları üzmekten nefret ediyorlar. Benim haricimde tabii. | Open Subtitles | انهم يكرهون ان يزعجوا الناس ما لم اكن أنا بالطبع |
Gerçek dünyada bu çocuktan nefret ediyorlar. | Open Subtitles | أقصد، انهم يكرهون الولد في الخارج في العالم الحقيقي |
Benimle saklambaç oynamaktan nefret ederler çünkü onları her zaman bulurum. | Open Subtitles | انهم يكرهون ان يلعبوا لعبة الاختفاء معي لانني دائما اعثر عليهم |
Yanındaki küçük ağaçtan ise sadece nefret ederler. | Open Subtitles | انهم يكرهون من حماقة القليل واحدة لأنها المقبل. |
Cesaretimden nefret ediyorlar ama ailelerin böyle yaptığını söylemişlerdi. | Open Subtitles | انهم يكرهون شجاعتي، ولكن... أنا قلت هذا ما تفعله الأسرة |
Bunu yapmandan nefret ediyorlar. | Open Subtitles | انهم يكرهون ذلك. |
Bunu yapmandan nefret ediyorlar. | Open Subtitles | انهم يكرهون ذلك. |
Şapkamdan nefret ediyorlar. | Open Subtitles | انهم يكرهون قبعتي |
Danstan nefret ediyorlar ve bu çok farklı şekillerde görünüyor. | Open Subtitles | انهم يكرهون الرقص مع شغفً ويذهب ذلك الى مستويات مختلفه ! |
- Benden zaten nefret ediyorlar. | Open Subtitles | انهم يكرهون لي على أية حال. |
Birbirlerinden nefret ediyorlar. | Open Subtitles | انهم يكرهون بعضهم |
Maroni'den benden daha çok nefret ediyorlar. | Open Subtitles | انهم يكرهون ماروني أكثر حتى مما كنت... |
Hükümetten nefret ediyorlar. | Open Subtitles | انهم يكرهون الحكومة. |
Yukardakiler mavi mektuplardan nefret ederler. | Open Subtitles | انهم يكرهون الرسائل الزرقاء في الاعلى |
ya da en azından, su fışkırtacağım... ki herkes bilir bundan nefret ederler. | Open Subtitles | او على الاقل سأرشهم بالماء... و الجميع يعلم انهم يكرهون الماء. |
- Usame bin Ladin'den nefret ederler. | Open Subtitles | حقا؟ انهم يكرهون اسامة |