Öte yandan, eğer otların hışırdamasının nedeninin rüzgar olduğunu düşünürseniz, ama aslında orada yırtıcı bir hayvan varsa, öğle yemeği oldunuz. | TED | من جانب اخر، ان اعتقدت ان الحفيف بين الاعشاب ليس سوى الرياح وتبين انه حيوان مفترس خطر كنت انت الغداء |
Ben o etin daha önce bir hayvan olduğunu unutamıyorum. | Open Subtitles | انا لا يمكننى ان انسى انه حيوان |
Benim de çakalım var. Çok asil bir hayvan. | Open Subtitles | كان عندي ابن عرس انه حيوان نبيل ،حسنا |
Çok ilginç bir hayvan. Araştırmak lazım. Nasıl yazılıyor? | Open Subtitles | انه حيوان مثير كيف تتهجّى اسمه ؟ |
Çok büyük bir hayvan. Açıkça ortada. | Open Subtitles | لا شك انه حيوان كبير من الواضح |
Bu araba bir hayvan gibi. Özelliklerinden bahsedeyim. | Open Subtitles | هذا الشيء انه حيوان اتركني اقول لك عن |
- Ama onun bir hayvan olduğunu söylüyorsun. | Open Subtitles | كذلك؟ ولكنك قلت انه حيوان |
Güzel bir hayvan. | Open Subtitles | ـ انه حيوان جيد |
Sana onun bir hayvan olduğunu söyledim. | Open Subtitles | قلت لك انه حيوان. |
O bir hayvan. Bir hayvanla evlisin sen. | Open Subtitles | انه حيوان انتِ متزوجة حيوان |
Iıı, bir hayvan, ıı, dört ayaklı. | Open Subtitles | انه حيوان, على اربعة ارجل. |
Demek istediğim, bu çok nadir bulunan bir hayvan. | Open Subtitles | لاكن نقطتي انه حيوان نادر |
- İşin özü, o bir hayvan. | Open Subtitles | -المفتاح هو انه حيوان |
Olağanüstü bir hayvan! | Open Subtitles | انه حيوان رائع |
Güzel bir hayvan. | Open Subtitles | انه حيوان رائع |
Güzel bir hayvan. | Open Subtitles | انه حيوان رائع |
O adam lanet olası bir hayvan. | Open Subtitles | انه حيوان لعين |
Ne oldu? Çok güzel bir hayvan işte. | Open Subtitles | انه حيوان فخم |
Clay yaralı bir hayvan. | Open Subtitles | انه حيوان جريح |