Onun insanlara kötülük etmeyeceğini biliyorum bu yüzden her ne yapıyorduysa bunun iyi bir şey olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | اعلم انه لم يكن ليفعل امور سيئه بالآخرين لذا ايًا ماكان يفعله فانا اعلم انه شئ جيد |
Ama bilirsin, eğer bunu iyice düşürnez, iyi bir şey olduğunu göreceksin Gina. | Open Subtitles | انا اعتقد انه شئ جيد يا جينا فكرى بهذا |
Herşey 5 Eylül 1949'da Harry'nin arayıp beni Cloud Room'da öğle yemeğine davet edip anlatmak istediği acil bir şey olduğunu söylemesiyle başladı. | Open Subtitles | كله بدء من الخامس من سبتمبر, 1949, عندما دعاني هاري الى الغداء فى حجرة السحاب , قال انه شئ عاجل يريد ان يخبرني به . |
Bu çok utanç verici, biliyorum... ama eğer peoplespunisher'ı yazanla kişiyle tanışırsam onunla çıkacağım diye yemin etmiştim. | Open Subtitles | اعلم انه شئ محرج لكن اقسم لو انني قابلت رجل العقاب حسنا انى اريد ان اخرج معه |
Bu çok tuhaf. Öyle mi? | Open Subtitles | صورة شريكه على التي شيرت الخاص به.انه شئ غريب فقط |
Sadece üç rehinenin ölmüş olmasını mucizevi bir olay olarak nitelendiren... | Open Subtitles | بعض المراقبيين يقولون انه شئ غير متوقع وربما هي معجزه أن ثلاثة رهائن فقط |
- Evimizde korkunç bir olay yaşandı. | Open Subtitles | انه شئ سئ بما فيه الكفاية ليحدث هذا الحادث الفظيع فى بيتنا |
Korkunç bir şey olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قال انه شئ فظيع |
Bunun iyi bir şey olduğunu düşünüyorum, evet. | Open Subtitles | لذا اعتقد انه شئ جيد |
Önemli bir şey olduğunu söyledi. | Open Subtitles | ويقول انه شئ هام |
- Klaiman. - Klaiman. "Kıl"lı bir şey olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | (كلينمان علمت انه شئ ب(كلاى) |
Bu çok acı verici ama onun için de acı verici. | Open Subtitles | انه شئ مؤلم.. ولكنه مؤلم له ايضا |
- Bu çok ırkçı bir söz. | Open Subtitles | انه شئ عنصري جدا ان تقول هذا حقا ؟ |
- Bu çok zengin işi bir hediye. - Küçük bir şey. | Open Subtitles | انها هدية ثمينة - انه شئ صغير - |
Yine de bu vesileyle anneni bulmuş olman sevindirici bir olay. | Open Subtitles | ولكن بما انكِ عثرت على امك لابد انه شئ مفرح |
Hoş bir olay değildi. | Open Subtitles | - انه شئ غير سار |
Büyük bir olay. | Open Subtitles | انه شئ كبير. |