Evet yoldaş, uzayda Tanrı'yı gördüm, ve benden aslında var olmadığını size söylememi istedi." | Open Subtitles | رأيت الرب في الفضاء وقال لي أن أقول لك انه غير موجود |
Şimdi, burada oturup da siz akıl hastalarının var olmadığını bildiğim bir Tanrı hakkındaki konuşmalarınızı dinlemek zorunda değilim. | Open Subtitles | الآن لايجب عليّ الجلوس للاستماع لكم ايها المرضى العقليين تتكلمون عن وجود الرب بينما أعلم انه غير موجود |
Hepimizin var olmadığını bildiği bir yere gidiyormuşsun gibi yapma. | Open Subtitles | فافعل ذلك مباشرة لا ان تتظاهر بأنك ذاهب الى مكان نعلم جميعا انه غير موجود |
Hepimizin var olmadığını bildiği bir yere gidiyormuşsun gibi yapma. | Open Subtitles | فافعل ذلك مباشرة لا ان تتظاهر بأنك ذاهب الى مكان نعلم جميعا انه غير موجود |
İsmini sisteme girdiğimizde, bize var olmadığını söylüyor. | Open Subtitles | عندما نحاول ادخال اسمه يقول لنا انه غير موجود |