ويكيبيديا

    "انه وقت" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • zamanı geldi
        
    • bir zaman
        
    • vakti geldi
        
    • vaktin geldi
        
    • zamanı şimdi
        
    • zaman olduğunu
        
    • bir zamandır
        
    Çoğunuzun yatma zamanı geldi. Artık evlerinize gidiyorsunuz. Haydi bakalım, herkes evine. Open Subtitles ان الوقت مضى ,انه وقت ذهابكم الى فراشكم هيا الآن الى منازلكم
    Artık bebekler gibi davranmayı bırakıp büyümemin ve bir iş bulmamın zamanı geldi. Open Subtitles انه وقت يجب فيه أن أحصل على عمل, بدلاً من أن أتصرف كالأطفال طوال الوقت.
    Bunun icin gercekten uzgunum. Sizin icin zor bir zaman oldugunu biliyorum. Open Subtitles انا آسف جداً من اجلك، انا متأكد انه وقت صعب من اجلك
    - Gitsek iyi olur. - Savaş için kötü bir zaman. Open Subtitles - من الافضل ان نذهب - انه وقت غير مناسب للحرب.
    Kâr amacı gütmeyen bir film çekmenin vakti geldi. Open Subtitles انه وقت الذي نصع به الصورة ذلك لايعني لا نحصل على المال
    Yemek Servisini düzenleyen kukla ustalarının, menüden cehalet ve adaletsizliği çıkarmalarının vakti geldi de geçiyor. Open Subtitles انه وقت مناسب للرؤساء التافهين لاخذ الجهل والظلم من قائمة الطعام
    İlaç vaktin geldi. Mars'lıları uzaklaştırabilir. Open Subtitles انه وقت تناول ادويتك لربما لن تفكرى فى المريخيين
    Clyde, bence artık bize olan borcunu ödemenin zamanı geldi. Open Subtitles كلايد, اعتقد انه وقت رائع لتتطوع المراقبة
    Sanırım biraz ara vermenizin zamanı geldi. Biraz dinlenmeye ihtiyacınız var. Open Subtitles اعتقد انه وقت الراحة تحتاجوا الى راحة يا شباب
    Özel dua zamanı geldi. Hadi millet, şöyle geçelim. Open Subtitles اه ,انه وقت مباركة خاصة هيا,جميعاً, دعونا نذهب
    Wayne abur cuburunu bitirdi, gitme zamanı geldi bence. Open Subtitles وين , أنتهي من العصير أعتقد انه وقت الرحيل
    Sanırım, tekrar satışa çıkarmanın zamanı geldi. Open Subtitles انه يبدو انه وقت ان تجهز نفسك للذهاب الى السوبر ماركت.
    Çocuklar uyudu, ev sessiz. Bu çok değerli bir zaman. Open Subtitles لقد نام الأطفال, والمنزل هادىء انه وقت الرفاهية
    Bak, bunları keşfetmen için berbat bir zaman olduğunu biliyorum. Open Subtitles انظرى ، انا اعرف انه وقت سىء للغايه لتعرفى كل هذا
    -Yürüme işi için iyi bir zaman Open Subtitles لا اظن انه وقت مناسب لنكون في تجارة ضوء القمر تجارة ضوءِ قمر؟
    Kaçak içki işinde olmak için iyi bir zaman olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles لا اعرف.. لا اظن انه وقت مناسب لنكون في تجارة ضوء القمر
    Artık yeni meralara açılmanın vakti geldi. Open Subtitles العراق اصبحت مثل الغبار انه وقت التحرك للبحث عن الماشية الجديدة
    Bunun seni suçlu göstermediğini anlamanın vakti geldi oğlum. Open Subtitles انه وقت ان تدرك ان شعورك بالاثم لا يحددك , يا بني
    Kelebeğe dönüşme vakti geldi." Open Subtitles وتقول , تحمسي , يا يرقات انه وقت التحول إلى فراشه
    Kardeşini önemsiyorsan, işini yapma vakti geldi Grace. Open Subtitles إذا كنت تهتمين بأخيك انه وقت االقيام بعملك,جريس
    Vajinandan fırlamak ve hayatını sömürmek üzere olan rüya-emici canavar için kendini hazırlama vaktin geldi. Open Subtitles انه وقت الاستعداد لوحش الاحلام الذي يوشك ان يهز عالمك!
    Evet, baharat zamanı şimdi, Ve şanslı baharat da kırmızı biber. Open Subtitles ... نعم انه وقت التوابل , وتابل الحظ هو الفلفل
    sebep önemlidir.Çünkü bu tarihte çok özel bir zamandır. TED السبب انها مهمة هو انه وقت مميز من التاريخ

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد