Çoğunuzun yatma zamanı geldi. Artık evlerinize gidiyorsunuz. Haydi bakalım, herkes evine. | Open Subtitles | ان الوقت مضى ,انه وقت ذهابكم الى فراشكم هيا الآن الى منازلكم |
Artık bebekler gibi davranmayı bırakıp büyümemin ve bir iş bulmamın zamanı geldi. | Open Subtitles | انه وقت يجب فيه أن أحصل على عمل, بدلاً من أن أتصرف كالأطفال طوال الوقت. |
Bunun icin gercekten uzgunum. Sizin icin zor bir zaman oldugunu biliyorum. | Open Subtitles | انا آسف جداً من اجلك، انا متأكد انه وقت صعب من اجلك |
- Gitsek iyi olur. - Savaş için kötü bir zaman. | Open Subtitles | - من الافضل ان نذهب - انه وقت غير مناسب للحرب. |
Kâr amacı gütmeyen bir film çekmenin vakti geldi. | Open Subtitles | انه وقت الذي نصع به الصورة ذلك لايعني لا نحصل على المال |
Yemek Servisini düzenleyen kukla ustalarının, menüden cehalet ve adaletsizliği çıkarmalarının vakti geldi de geçiyor. | Open Subtitles | انه وقت مناسب للرؤساء التافهين لاخذ الجهل والظلم من قائمة الطعام |
İlaç vaktin geldi. Mars'lıları uzaklaştırabilir. | Open Subtitles | انه وقت تناول ادويتك لربما لن تفكرى فى المريخيين |
Clyde, bence artık bize olan borcunu ödemenin zamanı geldi. | Open Subtitles | كلايد, اعتقد انه وقت رائع لتتطوع المراقبة |
Sanırım biraz ara vermenizin zamanı geldi. Biraz dinlenmeye ihtiyacınız var. | Open Subtitles | اعتقد انه وقت الراحة تحتاجوا الى راحة يا شباب |
Özel dua zamanı geldi. Hadi millet, şöyle geçelim. | Open Subtitles | اه ,انه وقت مباركة خاصة هيا,جميعاً, دعونا نذهب |
Wayne abur cuburunu bitirdi, gitme zamanı geldi bence. | Open Subtitles | وين , أنتهي من العصير أعتقد انه وقت الرحيل |
Sanırım, tekrar satışa çıkarmanın zamanı geldi. | Open Subtitles | انه يبدو انه وقت ان تجهز نفسك للذهاب الى السوبر ماركت. |
Çocuklar uyudu, ev sessiz. Bu çok değerli bir zaman. | Open Subtitles | لقد نام الأطفال, والمنزل هادىء انه وقت الرفاهية |
Bak, bunları keşfetmen için berbat bir zaman olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | انظرى ، انا اعرف انه وقت سىء للغايه لتعرفى كل هذا |
-Yürüme işi için iyi bir zaman | Open Subtitles | لا اظن انه وقت مناسب لنكون في تجارة ضوء القمر تجارة ضوءِ قمر؟ |
Kaçak içki işinde olmak için iyi bir zaman olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا اعرف.. لا اظن انه وقت مناسب لنكون في تجارة ضوء القمر |
Artık yeni meralara açılmanın vakti geldi. | Open Subtitles | العراق اصبحت مثل الغبار انه وقت التحرك للبحث عن الماشية الجديدة |
Bunun seni suçlu göstermediğini anlamanın vakti geldi oğlum. | Open Subtitles | انه وقت ان تدرك ان شعورك بالاثم لا يحددك , يا بني |
Kelebeğe dönüşme vakti geldi." | Open Subtitles | وتقول , تحمسي , يا يرقات انه وقت التحول إلى فراشه |
Kardeşini önemsiyorsan, işini yapma vakti geldi Grace. | Open Subtitles | إذا كنت تهتمين بأخيك انه وقت االقيام بعملك,جريس |
Vajinandan fırlamak ve hayatını sömürmek üzere olan rüya-emici canavar için kendini hazırlama vaktin geldi. | Open Subtitles | انه وقت الاستعداد لوحش الاحلام الذي يوشك ان يهز عالمك! |
Evet, baharat zamanı şimdi, Ve şanslı baharat da kırmızı biber. | Open Subtitles | ... نعم انه وقت التوابل , وتابل الحظ هو الفلفل |
sebep önemlidir.Çünkü bu tarihte çok özel bir zamandır. | TED | السبب انها مهمة هو انه وقت مميز من التاريخ |