Hey, o sadece aptal bir çocuk... ve gebermeyi hak ediyor. | Open Subtitles | مهلا، انه صبي غبي. انه يستحق أن يموت سخيف. |
Bunu hak ediyor. Bu kadar tatlı ve lezzetli olduğu için! | Open Subtitles | أوه، انه يستحق ذلك، لمجرد كونها لطيف جدا ولذيذ. |
Sevdiği şeyi son bir kez yapmayı hak ediyor. | Open Subtitles | نعم، انه يستحق أن تفعل الشيء يحب للمرة الأخيرة. |
Bütün ihtiyaçlarını karşılayan bir mekanı savunmaya değer. | Open Subtitles | انه كالمؤسسة التي تمنحهم كل احتياجاتهم .ومن الواضح انه يستحق الدفاع عنه |
Bence her kuruşuna değer ve almak istiyorum. Oh, aman Tanrım. | Open Subtitles | اعتقد انه يستحق كل سنت و أريد ان ادفع ثمنه |
Doğrudan sorulmuş bir soru bu, doğrudan bir cevap hakediyor. | Open Subtitles | سيدتي , هذا سؤال مباشر واعتقد انه يستحق جواباً مباشراً |
Onun mülkiyetine ve kızına zarar verdin — hak etti ama. Ama ona biraz da olsa hala minnettarım! | Open Subtitles | لقد دمرت منزله - انه يستحق ذلك - |
Cezayı hak etmişti. | Open Subtitles | انه يستحق العقاب |
Bana göre onu mutlu edecek şeylerin etrafta olmasını hak ediyor. | Open Subtitles | يبدو لي انه يستحق بعض أشياءه من حوله لجعله سعيداً |
Lordlar'ım, jüri üyeleri, Kont, işlemiş olduğu her kabahatten dolayı ölümü hak ediyor. | Open Subtitles | أيها اللوردات, وأعضاء لجنة التحكيم في كلا الجريمتين اللتان قام بهما الإيرل انه يستحق الموت |
Gerçek bir viking gibi gurur duyduğu arabasında saygın bir vedayı hak ediyor. | Open Subtitles | مثل الفايكينج الأصيل انه يستحق وداعاً كريماً بالسياره التي كان فخوراً بها |
- Amancio Malvado, ölmeyi hak ediyor. - Buradalar. | Open Subtitles | أمانسيو ميلفادو ، انه يستحق للموت قتل وسرقة |
Senin de söylediğin gibi, Browns'un patronu, Amancio Malvado, ölmeyi hak ediyor. | Open Subtitles | أمانسيو ميلفادو، رئيس براون، كما تسمونه انه يستحق الموت |
Adil bir yargılamayı hak ediyor tamam ama insanları öldürdü. | Open Subtitles | أقصد، انه يستحق محاكمة عادلة، لكنه قتل الناس. |
Diğer şeylere alışmak zaman alabilir ama buna değer. | Open Subtitles | الآن ، قد تستغرقى بعض الوقت حتى تعتادى ..على تلك الأشياء الأخرى، ولكن انه يستحق ذلك |
Evet, konuşma insanın doğasına değer veren bir içerikte olmalı bu bağlamda, ortamın atmosferini de göz önüne alıp gerçek bir değerlendirme yapabiliriz. | Open Subtitles | نعم الجريدة رأت انه يستحق الأمر بإرسالي شخصياً سياق المُقابلة .الجو |
Güven bana, tatlım. Buna değer. Bahşişler süper. | Open Subtitles | ثقي بي ياعزيزتي ، انه يستحق ذلك ، الاكرامية كبيرة |
Tatlım güven bana o yolu gitmeye değer. Bahşişler çok sağlam. | Open Subtitles | صدقيني عزيزتي ، انه يستحق ذلك الاكراميات رائعة |
O benim için dünyadaki her şeye değer. - Judith! | Open Subtitles | انه يستحق كل شئ فى هذه الدنيا بالنسبة لى |
Evde ailesiyle yılbaşı ağacının yanında olmayı hakediyor. | Open Subtitles | انه يستحق ان يكون بين عائلته وحول شجرة عيد الميلاد |
Evet,ve o düşündüğünden daha fazlasını hakediyor. | Open Subtitles | نعم ، انه يستحق اكثر مما يعتقد انه يفعله |
Ölmeyi hak etti. | Open Subtitles | انه يستحق الموت. |
Hapse girmeyi hak etmişti. | Open Subtitles | انه يستحق السجن |