...zulme uğradığını hissediyor ve bu insanlar bir şekilde bu acıyı temsil ediyor. | Open Subtitles | انه يشعر بالاضطهاد و بطريقة ما هؤلاء الرجال هنا يجسدون هذا الشعور بالعذاب |
Bakın, burada olay şu: Nick, Trubel için sorumlu hissediyor. | Open Subtitles | انظروا، يا رفاق، النقطة هي انه يشعر بالمسؤولية تجاه تروبل |
Bakın, burada olay şu: Nick, Trubel için sorumlu hissediyor. | Open Subtitles | انظروا، يا رفاق، النقطة هي، انه يشعر بالمسؤولية تجاه تروبل، |
William eksik kalmış gibi hissettiğini itiraf ediyor gibi. | Open Subtitles | يبدو ان ويليام كان مقتنعا انه يشعر بالنقص |
Kendini evinde hissediyordur. | Open Subtitles | اوه ، هو بخير انا متأكد انه يشعر كما لوكان في منزله |
Belli ki, saygınlığının ve kariyerinin kalıcı olarak lekelendiğini hissediyor. | Open Subtitles | علي ما يبدو ، انه يشعر أن سمعته ومهنته قد لطخاَ دائماً. |
Kurbanlarını etkisiz hale getiremeyeceğini hissediyor olabilir fiziksel bir problemi olabilir veya sadece ufak tefek biri olduğu için kendine güvenmiyor olabilir. | Open Subtitles | من الممكن انه يشعر انه لا يستطيع التغلب على ضحاياه بالقوة قد يكون لديه مشكلة جسدية او انه غير واثق فقط لأنه ضئيل الحجم |
Torren ve ben varız tabii ki, ama sanırım hala kendini yalnız hissediyor. | Open Subtitles | هو لديه تورن , و انا بالطبع , لكن انا مازلت اعتقد انه يشعر بالعزله |
Çocuklarının ona saygı duymadığını hissediyor. | Open Subtitles | انه يشعر ان اولاده لا يحتاجونه او يحترمونه |
Ailesini görmeye gitmek gibiydi. Tiyatroda daha çok evinde hissediyor kendisini. | Open Subtitles | كأنه ذاهب لزيارة عائلته , انه يشعر انه فى بيته فى المسرح عن منزله. |
Kendini salak gibi hissediyor. Ve aptalca davranıyor. Ama senin suçun yok. | Open Subtitles | انه يشعر بالغباء, ويتصرف كمغفل, لكن ذلك ليس خطؤك |
Orada rahat hissediyor olmalı. | Open Subtitles | حسنا، لابد انه يشعر بالارتياح فى تلك المنطقة |
Kurbanların cinsel organlarını kesiyor çünkü kendi kaybı yüzünden hadım edilmiş gibi hissediyor. | Open Subtitles | لآنه يشعر انه مجبر على ان يزيل أعضاء ضحاياه الجنسية نظن انه يشعر انه مجرد من رجولته بسبب خسارته |
Polis sorguları gibi uzun. Bağ kurma ihtiyacı hissediyor. | Open Subtitles | تشبه تحقيقات الشرطة قال انه يشعر انه بحاجة لسند |
Sorun da bu işte; biraz göz ardı ediliyormuş gibi hissediyor sanırım. | Open Subtitles | هذا مربط الفرس اعتقد انه يشعر بقليل من التجاهل |
Beni korumak zorunda olduğunu hissediyor. | Open Subtitles | انه يشعر انه من واجيه ان يحميني |
Tüm dünya anestezicul olarak ağrı hissediyor ama onun üzerinde hiçbir etkisi olmaz. | Open Subtitles | انه يشعر بآلام لكن المخدر لم ينفع معه |
Kendini Noel'de evdeymiş gibi hissettiğini söyledi. | Open Subtitles | وقال انه يشعر بانه يقضي عيد الميلاد في منزله |
Birisi göğsüne bıçak saplamış gibi hissettiğini söylemişti. | Open Subtitles | قال انه يشعر ان احدهم وضع خنجراً في صدره |
"Tanrım, bu kadınla yan yana yürüyebilen erkek dünyanın kralı gibi hissediyordur." | Open Subtitles | ... مع هذه المرأة لابد انه يشعر انه ملك على الارض |
Umarım O da aynı şekilde hissediyordur. | Open Subtitles | ما ارجوه انه يشعر نفس شعوري |