Mutfakta yaşıyor. - Ne kadar şık? | Open Subtitles | إنها تعيش في المطبخ ملابسها انيقة للغاية |
Çok şık efendim, ama biraz kilo almışsınız. | Open Subtitles | انها انيقة سيدى على الرغم من احتياجك بعض التخسيس بسبب وجودى فى امريكا |
Hayır bayım. Uzun boylu siyah saçlı, çok şık, çok zarif bir bayandı. | Open Subtitles | لا يا سيدى, لقد كانت طويلة, شعرها اسود, انيقة جدا وحلوة اوى |
- Hayır, hayır. Teşekkürler. Sorunuma geri dönersek, geçenlerde Martha Paxton'un da katıldığı küçük fakat zarif bir davet verdim. | Open Subtitles | لا,شكرا, في الواقع لقد اقمت حفلة انيقة البارحة وكانت مارثا باكستون حاضرة فيها |
"Zor beğenmesi, asil duyguları, sevimli kişiliği, zarif kıyafetiyle..." İnanmıyorum! | Open Subtitles | طعمها بقيَ نقيا ، مشاعرها نبيلة شخصيتها محبوبة ، صورتها انيقة |
şık giyineceğiz, yeni insanlarla tanışacağız, dans edeceğiz. | Open Subtitles | ترتدى ملابس انيقة تُقابل اُناس جدد , ترقص |
şık giyineceğiz, yeni insanlarla tanışacağız, dans edeceğiz. | Open Subtitles | ارتدى ملابس انيقة اقابل اُناس جدد , ارقص |
Erkek gibi davranıyor. Yere bakınca şık görünüyor ve yukarı bakınca gözleri parıl parıl parlıyor. | Open Subtitles | هي تتصرف كرجل عندما تنظر للأسفل, تبدو انيقة و |
Düğünde şapka mı taksam yoksa duvak mı bir türlü karar veremedim. şık görünmek istiyorum ama bu şekilde, bilirsiniz biraz hevesli. | Open Subtitles | لا استطيع ان اقرر بين الخمار او القبعة اعني اود ان ابدو انيقة لكن ب.. |
Ayrıca bu yaz üç farklı zamanda çalışırken oldukça şık bir takım giydin ve bir kaç hafta sonra onu bir daha giydin. | Open Subtitles | اضافة إلى 3 مناسبات هذا الصيف , إرتديتى أطقم انيقة فى الميدان و من ثم بعد عدة أسابيع ارتديتيها مجددا |
şık bir iç çamaşırı. | Open Subtitles | لا , لقد كانت ترتدي ملابس داخلية انيقة |
Kız özgüvenli, zeki, şu şık şapkalardan takıyor. | Open Subtitles | انها ذكية و انها تمتلك قبعة انيقة |
Tam da havalar soğuduğu zaman, tavşan kürklü kahverengi, nasıl da zarif. | Open Subtitles | كما تحولت للابرد تلك البنية بفرو الارنب جدا انيقة |
Takdim kurulundaki üyelerin her birine bizzat yazdığın özür yazılarını gönderirken zarif bir davetteki çiçek gibiydin. | Open Subtitles | زهور الفانيا، كانت اضافة انيقة مع خطاب الاعتذار الذي ارسلتيه لكل اعضاء مجلس ادارة الحفل |
Bu yüzden nesneleri alt kırılımlarına ayırarak ve bütün sistemi ve nesnenin tüm yaşamını, herşeyi, ta başlangıçtan yaşamının sonuna dek, göz önüne alıp akıllı, zarif, sofistike çözümler ortaya koyarak, gerçekten de yenilikçi çözümler bulmaya başlayabiliriz. | TED | لذا تفكيك الاشياء و ايصال حلول ذكية ,انيقة و متطورة تأخذ بعين الاعتبار النظام بأكمله و حياة الشئ كله . جميع الاشياء رجوعا الى الاستخراج الى نهاية الحياة نستطيع حينها ان نجد حلول مبتكرة حقا |
Archibald'larla olan yemeğimizde zarif görünmelisin. -Yarın akşama, ee ne düşünüyorsun ? | Open Subtitles | يجب ان تكوني انيقة في عشاء "أرشيبالد"غداً |
Bana her zaman, onsekizine geldiğinde Grace Kelly gibi zarif bir bayan olmak istediğini söylerdin. | Open Subtitles | امرأة انيقة في الـ 18 مثل قريس كيلي |
Düğüme bir bak. Oldukça zarif. | Open Subtitles | انظر إلى العقدة انها انيقة |
Savaş anında bile, ne kadar zarif ve krallara layık davranıyorum. | Open Subtitles | حتى في خضم المعركة انا انيقة وملكية . |