İkili bir hayat yaşamak istiyorum bu yüzden kendimi büyük uyuşturucu işiyle ispatlayabilirim. | Open Subtitles | اريد ان اعيش حياة مزدوجة لكي ااستطيع ان اكون شاهد في محاكمة مخدرات. |
Ve burada yaşamak zorundayım çünkü bir dairenin parasını karşılayamam. | Open Subtitles | ويجب ان اعيش هنا لاني لا اتحمل كلفة شقتي الخاصة |
Hayvan gibi yaşamayı tercih ederim, yoksa sonun... | Open Subtitles | افضل ان اعيش كحيوان على ان ينتهى بى الامر مثل |
Hayatımı böyle yaşamayı seçtim Bayan Campbell. | Open Subtitles | حسناً,هل انت هنا وحدك, سيد انجليش هكذا اخترت ان اعيش حياتي ,سيده كامبل |
Bunu nasıl başardığını hiç bilemiyorum. Ben orada asla yaşayamam. Soğuktan nefret ederim. | Open Subtitles | لا اعلم كيف فعلتها لا استطيع ابدا ان اعيش هناك , انها باردة.. |
- Mark, iptal edip duramazsın. - Bakın, iki hayat yaşayamam. | Open Subtitles | مارك لا يمكنك ان تستمر بالالغاء لا يمكنني ان اعيش حياتين |
Umarım verecekleri cevaplarla yaşayabilirim. | Open Subtitles | اتمنى ان تكون الاجابات التي استطيع ان اعيش معها |
Bu konuyla alakalı bir problemi yoktu ama benden New York'ta yaşamamı ve aile şirketinde çalışmamı istedi. | Open Subtitles | لم تكن لديه اي مشكلة بشأن هذا ولكنه ارادني ان اعيش في نيويورك واعمل في عمل العائلة |
Sensiz yaşamaktansa kafama bir kurşun sıkmayı yeğlerim. | Open Subtitles | افضل ان اضع رصاصة فى راسى على ان اعيش بدونك |
Üstünde düşünmeye biraz zamanım oldu artı ve eksilerini tarttım kasvetli ve yalnız, bir parça pastaya gömülmüş şekilde ölmek yerine sevdiğim kadının yanında yaşamaya karar verdim. | Open Subtitles | حسن كان لدي وقت لاعادة التفكير واقارن الحسنات والسيئات وقررت من الافضل لي ان اعيش مع المراة التي احب |
Gerçek bir dünyada yaşamak istiyorum. Kurgusuz ve yalansız. Warsaw'da yaşıyorum. | Open Subtitles | أحب ان اعيش في عالم واقعي وليس في عالم خيالي أو زائف |
Tokyo'ya geri dönüp, onunla yaşamak istiyorum. | Open Subtitles | بأني اريد الانتقال الى طوكيو مجددا و ان اعيش معه |
Şartlı tahliyemin şartları ailemle birlikte yaşamak ve bir iş bulmaktı. - Alo. | Open Subtitles | شروط الافراج كانت ان اعيش فى منزل ابواى وان اجد وظيفة |
Bent'in tepesinde yardımın olmadan yaşamayı umuyorum. | Open Subtitles | -امين اتوقع ان اعيش سعيدة دون مساعدة منك أبدا |
Hayatta kalmayı değil, yaşamayı istiyorum! | Open Subtitles | انا لا أريد ان انجو اريد ان اعيش |
Sanki yaşamayı hak etmiyormuşum gibi. | Open Subtitles | بحيث اشعر انني لا استحق ان اعيش |
Ben ne istiyorum? Ben yedi yılımı geri istiyorum. Ben bu şekilde yaşayamam, Ernie. | Open Subtitles | انا اطلب السبع سنوات مرة اخري, لا استطيع ان اعيش هكذا يا ارني |
Bir yalanla yaşayamam. | Open Subtitles | كانى اعيش كاذبه وانا لا اريد ان اعيش حياتى كاذبه |
Ambar'ı seviyorum, Ambar'ım olmadan yaşayamam ben, öptürmedi bile. | Open Subtitles | أحبّ أمباري، لا استطيع ان اعيش بدون أمباري هولم يتركني حتى أقبّله |
- Turistlerle başlar sonra biri der ki "Bütün yıl yaşayabilirim". | Open Subtitles | ومن ثم شخص يقول .. استطيع ان اعيش سنة كاملة |
Güveçle yaşayabilirim, ve güveç için sahnede dans edebilirim. | Open Subtitles | استطيع ان اعيش هنا و سارقص حتى اعمل |
- Bizimle daha uzun yaşayacağını söyledi. - Şimdilik senden daha uzun yaşayabilirim. | Open Subtitles | قال انكِ ربما تعيشين اكثر منا انا استطيع ان اعيش اطول منك الان - |
Bir dakika, hayatını yaşa dediğinde hayatımı gölgende yaşamamı mı kastetmiştin? | Open Subtitles | اعذريني، عندما اخبرتيني أنه ينبغي بي ان اعيش حياتي هل قصدتِ انه ينبغي أن اعيش حياتي في ظلك؟ |
Böyle yaşamaktansa dışarıda bir çadırda çakılmayı tercih ederim. | Open Subtitles | في الواقع.. افضل العيش في خيمة على ان اعيش هكذا |
Ama ben bir gölge yaratığı olarak yaşamaya karar verdim. | Open Subtitles | لكنى اخترت ان اعيش مخلوق فى الظل |