Sadece, geldiklerinde onların dikkatini çekecek bir şeyler Düşünmeliyim, hepsi bu. | Open Subtitles | فقط يجب ان افكر قى شئ يُلفت انتباههم عندما يحضرون, هذا كل ما فى الأمر |
- Hayatın gerçeklerini şimdi anlat. - Hayır, önce Düşünmeliyim. | Open Subtitles | اشرحي عن الحياة لآن لا يجب ان افكر بها ... |
Ama şu an kimse için bu şekilde düşünemem. | Open Subtitles | ولكن لا استطيع ان افكر في اي شخص بهذه الصوره الان |
Aklıma gelen tek bir şey var, ama her şeyi düzgün yapman gerek. | Open Subtitles | انظر, هناك شيء واحد يمكنني ان افكر به ولكن عليك ان تلعبها بدقة |
Teklifini düşüneceğim. | Open Subtitles | اسمحي لي ان افكر في هذا الاقتراح. |
O zamanki davranışlarım affedilmezdi öyle ki nefret duymadan düşünemiyorum. | Open Subtitles | سلوكي في ذالك الوقت كان لا يغتفر. ومن الصعب علي ان افكر به بدون ان امقت نفسي |
Ama ülkeyi terk etmek zorunda kalacaktık ve tüm ailemi düşünmeliydim. | Open Subtitles | لكننا سنضطر لمغادرة البلاد و كان علي ان افكر بعائلتي كلها |
Araya girmemi bağışlarsanız, Kaptan, oy vermeden önce düşünmek istiyorum. | Open Subtitles | ارجو المعذرة ايها القبطان اود ان افكر قبل التصويت |
Düşünmeliyim, hepsi bu. | Open Subtitles | يجب ان افكر.. هذا كل شئ فقط يجب علي ان افكر |
Senin için bir işim var. Ama önce biraz Düşünmeliyim. | Open Subtitles | ربما اجد لك عملا لاكن علي ان افكر في ذلك اولا |
Pekâlâ, ondan kurtulmak için sakin kafayla Düşünmeliyim. | Open Subtitles | انا فقط اريد ان افكر فى طريقة للتخلص منها |
Eğer evlenmekten söz ediyorsan, onu hiç düşünemem. Geçmişim nedeniyle. | Open Subtitles | لو كنت تعنى الزواج, فانا لا استطيع ان افكر به ابدا, ليس مع تاريخى |
Şu anda yayını düşünemem! | Open Subtitles | لا اريد ان افكر في الشجاعه الان |
Tabi, Aklıma gelmeliydi. Ben de Özgürlük Çanı'nı almak için oraya götürdü sanmıştım. | Open Subtitles | كان يجب ان افكر فى هذا ، ظننته اخذك هناك ليشتري لك جرس الحرية |
Gloria'ya her şeyimizi kaybettiğimizi nasıl söyleyeceğimi düşüneceğim. | Open Subtitles | علي ان افكر بطريقة لإخبار (غلوريا) بأننيخسرتكل شيءمرة اخرى.. |
Evlenmemek için iyi bir neden düşünemiyorum. | Open Subtitles | حسنا.لااستطيع ان افكر في اي سبباً جيد يمنعنا من ذلك |
Bunu düşünmeliydim. Tütsüler yüzünden. | Open Subtitles | كان يجب ان افكر فى هذا ألوم الابخرة، حسنا |
Arkadaşlarımı kurtarmak için yaptığımı veya ülkemi korumak için asil bir davranış olduğunu düşünmek istiyorum. | Open Subtitles | افضل ان افكر انه كان لانقاذ اصدقائي او كجزء من حرب صليبية نبيلة لحفظ بلدي |
Bir gün düşünmemi ve yarın konuşmamızı söyledi ama işin onun olduğunu söyledim. | Open Subtitles | اخبرني ان افكر بذلك ونتحدث عن ذلك في الغد ولكني قلت انني وظفته |
düşünmek bile istemiyorum. Biliyorum, zor. | Open Subtitles | . انا حتى لا استطيع ان افكر فى هذا . أنظر , اعلم ان هذا صعب |
Sponsorluğu aslında grupla bağ kurmayı sağlayan bir nevi duygu yapıştırıcısı gibi düşünmek hoşuma gidiyor. | Open Subtitles | احب ان افكر ان العلاقة مع الراعي مثل الغراء العاطفي الذي يلحم الروابط بين اعضاء المجموعة |
Eğer Vince ortalarda yoksa, bu adamların işin içinde olabileceğini düşünmek zorundayım. | Open Subtitles | ان كان فينس مفقوداً يجب ان افكر بان هؤلاء هم السبب |