Ve öğrendim ki, daha doğrusu hipotezi kanıtlamış oldum ki Su ile petrol birbirine karışmaz. | TED | وطبعا كما ترون لقد اكدت النظرية التي تقول ان الماء والزيت لا يختلطان |
Eskilerin kısa zamanda keşfettiği üzere ateş ve Su yan yana durmaz. | Open Subtitles | كما اكتشف القدماء سريعا ان الماء و النار لا يجتمعان |
Dediklerine göre Su, bu dünya ile diğeri arasında en iyi iletkenmiş. | Open Subtitles | حسنا, انهم يقولون ان الماء هو افضل رابط موصل بين حياتنا والعالم الاخر |
- 5 Frank. - suyun bu kadar az bulunan bir şey olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | ـ خمسة فرنكات، آنسة ـ لم أعرف ان الماء نادراً جداً هنا |
Ben de suyun cadıları eriteceğini sanırdım ama bak, olmadı. | Open Subtitles | وانا ظننت ان الماء يذيب الساحرات ومع ذلك, ها نحن ذا |
Majesteleri bu Su için gümüş gibi pırıl pırıl ve temiz demiştir. | Open Subtitles | ادعى ان الماء كانت نظيفة و نقية كالفضة ولكن بالطبع .. |
Çok derinlerdedir kesin ama orada Su fazla berrak. | Open Subtitles | في الاسفل , وانا متأكد ان الماء كان نقيً جداً في الأعلى |
Ve Su almak istememdeki sebep ise, madenlerden akıp geçen suların asitli hale gelmesi ve madendeki çözülmüş mineralleri toplamaya başlaması. | TED | والسبب الذي جعلني اهتم بالحصول على المياه هو ان الماء الذي يمر عبر المناجم يصبح حامضي مما يجعله يحت الصخور فيحمل المعادن من داخل المنجم الى خارجه |
Bunun etkisi ise kabartıların üzerinde Su taneciklerinin sıkı, yuvarlak boncular şeklinde olmasıdır, dolaysıyla kabuğun üzerindeki tek bir Su katmanı olmasından çok daha hareketlidirler. | TED | وهذا ضروري جداً لان قطرات الماء ان تجمعت على سطح مستو .. سوف تكتسب مرونة حركية .. ويعني هذا ان الماء قد يتحرك ويمكنه ان يسقط من ظهر غلاف الخنفسة |
Hijyen ve temiz Su elbette çok önemli, ama altyapı maliyetleri çok yüksek. | TED | وصحيح ان الماء والصرف الصحي مهم جدا , ولكنه يتطلب الكثير من البنية التحتية . |
Limon suyunu, Su sanmasını sağlayabilir misiniz? | Open Subtitles | هل يمكنك جعله يظن ان الماء عصير ليمون؟ |
Köpeğinizin Su kabındaki suyun.. | Open Subtitles | تأكد من ان الماء في إناء الكلب الخاص بك |
Yıllardır söylerim, Su da bir çeşit zehir diye. | Open Subtitles | انا أردد منذ أعوام ان الماء كالسم |
Unutmayın, Su hayat demektir. | Open Subtitles | تذكر ان الماء هو الحياه |
Su çok güzel. | Open Subtitles | ان الماء يدفأ نوعاً ما |
Su harika. Haydi gel. | Open Subtitles | ان الماء رائعة , هيا |
Şüpheli için sadece Su önemli değil. | Open Subtitles | ان الماء ليس فقط ما يهمه |
Aynen havuza atlamak istediğindeki gibidir suyun soğuk olacağından endişe edersin. | Open Subtitles | نعم , الامر مثل عندما تريد ان تقفز فى حمام سباحة وانت قلق ان الماء سيكون بارد جدا |
Sahildeki bir sonraki kasabada suyun her zaman gökten gelmediğini keşfettim. | Open Subtitles | وفي المدينة التالية التي اتضح انها ساحلية اكتشفت ان الماء لايأتي مع المطر فقط |