Burada kalabilirsin ve birlikte çalışırız böylece geldiğin Gelecek asla gerçekleşmez. | Open Subtitles | يمكنكي ان تنتظري و نعمل سويا لضمان ان المستقبل لم يحدث |
Ve biliyoruz ki yarın bugünün aynısı olmayacak çünkü zamanın akış yönünün dediğine göre Gelecek her zaman geçmişten farklı olacak. | Open Subtitles | ونعلم أننا غداً، سوف لن نكون ما عليه نحن اليوم :لأن سهم الزمن يقول ان المستقبل سيكون دائماً مختلفا عن الماضي |
Daha iyi haber ise Gelecek neredeyse kapımızda-- ve Gelecek doku mühendisliğidir. | TED | الاخبار الجيدة هي ان المستقبل هنا تقريبا -- والمستقبل هو هندسة النسيج. |
Bu yüzden herkes geleceğe dair bir şuura ihtiyacı var. Ve Afganların Gelecek ümitleri paramparça edilmiş. | TED | وفي كل يوم نحتاج أن نشعر بالمستقبل المشرق والأفغان يشعرون ان المستقبل مشتت |
Gelecek onu bana verdi ve onu benden yine onlar ayırdı. | Open Subtitles | أعتقد ان المستقبل أرسلها الي و المستقبل أخذها مني |
Ama biliyorum ki sen, her zaman her şeyi bir nedene bağlıyorsun ve bana kalırsa Gelecek, gelecektir. | Open Subtitles | لكنني اعرف ان لديك هذا الانجداب لاي سبب طوال الوقت وانا اظن فقط ان المستقبل هو المستقبل |
Bir tuzağın üzerinde yaşıyorsunuz. Gelecek bakır kablolarda. | Open Subtitles | انت تعيش في فخ معرض لاطلاق النار ان المستقبل بالاسلاك النحاسيه |
Gelecek çocuklarıma ait ve de Gelecek geldi. | Open Subtitles | ان المستقبل ملك لأبنائي وأن المستقبل هو هنا. |
Ve Gelecek kaset, videokaset film değil? | Open Subtitles | ان المستقبل هو شريط؟ شريط فيديو؟ .. |
Bence Gelecek, gelecektir. | Open Subtitles | اظن فقط ان المستقبل هو المستقبل |
Gelecek buna bağlı deme. | Open Subtitles | لا تقولي ان المستقبل يتوقف عليه |
Sana, "Gelecek senin ellerinde" diyecekler. | Open Subtitles | تقول لهم ان المستقبل بايديهم |
Gelecek değişti. | Open Subtitles | ان المستقبل تم تغيره |
Ama Gelecek farklı. | Open Subtitles | لكن ان المستقبل مختلف |
Gelecek senin ellerinde. | Open Subtitles | ان المستقبل بين يديك |
Gelecek Drakan'a ait. | Open Subtitles | ان المستقبل لداركان |