İnsanların yaptığını sandığımız ve gerçekte yaptıkları şey arasındaki fark çok büyük. | Open Subtitles | الثغره بين مانعتقده ان الناس تفعله وبين حقيقه مايفعلونه لهو أمر شنيع |
Sıradan insanların, manastırlar tasfiye edildiği zaman çok aç gözlü oldukları doğru. | Open Subtitles | من المؤكد ان الناس فى هذه البيوت يصبحون جشعون عندما يتم قمعهم |
Bence de, insanlar kendilerini güvende ve rahat hissettiklerinde daha iyi çalışır. | Open Subtitles | حسنا، أظن ان الناس تؤدي أفضل أعمالها عندما يشعرون بالأمان و الإطمئنان |
Evet. Sanırım insanlar ölü çocukları hiç sevmiyorlar, değil mi? | Open Subtitles | اجل ،اعتقد ان الناس لاتحب الاطفال الاموات حقا اليس كذلك؟ |
Psikoloji profesörlerimden biri, bana insanların korkularının üstesinden gelmek için hikâyeler anlattığını söylemişti. | Open Subtitles | واحد من اساتذتي النفسيين قال لي ان الناس تقول قصص للتغلب على خوفهم |
Sakın insanların anlaşılması güç nedenlerden ötürü bazı şeyler yaptığını söyleme. | Open Subtitles | ولا تكررى ماقلته سابقا.. ان الناس احيانا تفعل اشياء لاسباب معقدة. |
İnsanların her zaman kendileri üzerine bahse girdiklerini bilir misiniz? | Open Subtitles | انت تعلم ان الناس دائما تقول ان تراهن علي نفسك؟ |
Size insanların bu bilgiyi anlama kapasiteleri olduğunu göstermeye çalışıyorum. | TED | وساختم بالقول ان الناس لديها القدرة على استيعاب المعلومات |
İnsanların hiç de umursamadığını ne sıklıkta duyarız? | TED | لماذا كثيراً ما نسمع ان الناس غدت لا مبالية |
İnsanların, kendi yakın komşularımızın, bencil, aptal ya da tembel olduğunu düşündüğümüz sürece umut yoktur. | TED | وطالما اننا نظن ان الناس من حولنا .. جيراننا .. انانيون .. اغبياء .. او كسالي فلن يكون هناك املٌ للتغيير |
Benim bakışıma göre, insanlar araçların icat sırasıyla öğrenme amacıyla kullanılma sırasını karıştırıyorlar. | TED | ان الناس تخلط من وجهة نظري بين ترتيب اولويات اداوت الابداع وايها يجب استخدامها قبل الآخر للتدريس |
Bize öyle geliyordu ki, işler asıl insanlar yalan söylemeye, ikiyüzlülük etmeye başladığında ilginçleşiyor de ve | TED | انه يبدو لنا .. ان الناس عندما تبدأ تتدعي معرفة الاشياء فإن الناس تبدأ بالكذب وهنا يغدو الموضوع مثيراً للاهتمام .. |
Diğer bir deyişle, bu sadece teşvikler için bazı şeyleri yapan insanlar yaratıyor. | TED | وهذا يعني .. ان الناس لن تقوم بالعمل الصحيح الا لو كانت هناك حوافز |
İnsanlar robotlarla çok daha fazla etkileşim içindeler, yapılan tavsiyelerin kalitesinin bilgisayarlarla aynı olmasına rağmen. | TED | لقد اتضح ان الناس تفاعلت مع الروبوت اكثر بشكل ملحوظ حتى ولو كانت نوعية النصيحة متطابقة مع الحاسب |
Ve sonra, kutlamalar için bir gece önce şehir merkezinde toplanmaya başlayan insanları göreceksiniz, tam da burada gerçekleşiyor. | TED | ثم نشاهد ان الناس تبدأ في التجمع في وسط المدينة لتحتفل بالليلة السابقة، وهو ما يحدث هنا. |