ويكيبيديا

    "ان هنالك" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bir
        
    • olduğunu
        
    Dulles trafik kontrolünden biraz önce aldığımız bilgiye göre bir fırtına bizi beklemekte. Open Subtitles لقد اعلموني الآن من مركز مراقبة دولز الجوي ان هنالك عاصفة قادمة باتجاهنا
    Ama bugün, sizlere bir umut olduğunu söylemek için karşınızdayım. Open Subtitles لكن انا اقف هنا اليوم لاقول لكم ان هنالك امل
    Lütfen, o çantada kesik bir baş olduğunu ve benden saklamamı istediğini söyle. Open Subtitles ارجوك اخبرني ان هنالك رأساً مقطوعا بداخل تلك الحقيبة و تريدين مني إخفائه
    Bu firmanın geleceği üzerinde asılı bir belirsizlik bulutu olduğunu iyi biliyorum. Open Subtitles انا اعرف تمام ان هنالك سحابة من الغموض تحيط بمستقبل هذه الشركة
    bir yerlerde senin için yaratılmış birinin olması, sonsuza dek. Open Subtitles ان هنالك شخصاً ما بمكان ما صنع من اجلك للأبد
    Sanki şey gibi-- sanki o zamandan beri bir şeyler yanlış gidiyor gibi. Open Subtitles كنت بانتظار ذلك ذلك الشعور ان هنالك شيء ما خاطىء منذ تلك الليلة
    Görevdeki memur sistemde bir hata olduğunu düşünmüş sonra verilen emirlere ve eğitime rağmen üstlerine yanlış alarm olduğunu söylemiş. Open Subtitles الضابط الذي كان يعمل على ذلك كان يظن ان هنالك خطأ وضد كل التعليمات والتدريبات اخبر مشرفيه بأنه انذار خاطئ
    Yetkililer, bir kişinin öldüğünü, diğer kişinin ise durumunun ciddi olduğunu söyledi... Open Subtitles أكد المسؤولين ان هنالك وفاة واحدة وهنالك أيضاً ضحية أخرى قدتكونفي حالةحرجةفي..
    Dinle Chris, kafanda birkaç tahtanın eksik olduğunu biliyorum ama herif bunu yapmışken "Ed öyle bir şey yapmaz." deme lan bana! Open Subtitles استمع ،كريس ،اعرف ان هنالك شيء ما في راسك لكن رجاءا لا تقل ايد لن يفعل هذا بينما انه فعل هذا لتوه
    Mektubumun özünde bir soru olduğunu unutmuştum. TED وكنت سأنسى ان هنالك سؤالاً هو لب هذه الرسالة ..
    Her bölgede çiftçilerin marketlerinin olduğunu, açılmaya devam ettiklerini bilmenizi istiyorum. TED واريدكم ان تعلموا ان هنالك اسواق للمزارعين المحليين .. في كل مجتمع .. وهي تنتشر بصورة مطردة ..
    Böylece her birinde iki plaka olan iki araba olduğunu biliyordum. TED كنت اعلم ان هنالك سيارتين .. اي يمكن بيع 4 واقيات للوحات التعريف
    Size İsveç ekonomisi ile Yunanistan ekonomisinin epey farklı olduğunu söyleyebilirim. Bunu herkes biliyor. TED استطيع جازماً ان اخبركم ان هنالك فروقٌ جمة بين اقتصاد اليونان والسويد الجميع يعلم هذا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد