Dürüst biriysem hayatını mahvettiğim gerçeğiyle yüzleşmek zorundayım. | Open Subtitles | كي اكون صادقاً يجب ان اواجه حقيقة اني قمت بتدمير حياتي |
Hank Henshaw'la daha fazla zaman geçirdikçe kaybettiğim şeylerle daha az yüzleşmek zorunda kalıyorum. | Open Subtitles | مزيد من الوقت انفقه كهانك هينشو على الاقل يجب ان اواجه ما فقد |
Cristal haklıydı! Bununla yüzleşmem gerek! Ben tek kitaplık bir yazarım! | Open Subtitles | كرستل كانت محقة, علي ان اواجه الامر لقد كنت محظوظا بكتاب واحد |
Durumun gün geçtikçe istikrarsız bir hal almasıyla yüzleşeceğim tercih hükümetin dramatik adımlar atması ya da geri çekilip, bazılarının finansal güvenliği sarsacak ya da geri çekilip, bazılarının finansal güvenliği sarsacak atılan adımlarından sorumluluk kabul etmemesi olacak. | Open Subtitles | والوضع يزداد عدم استقراره كل يوم اواجه الخيار ان أتقدم بتدخل حكومي فعال |
Erkeklerin baskın olduğu bir sektörde başlara kadar çıkmayı başardım ve ve hapis cezası ile karşı karşıyayım. | Open Subtitles | جعلتها في القمة في مجال يعج بالرجال و اواجه عقوبة السجن |
Terapimin bir parçası da yaptığım kötü şeylerle yüzleşmemi içeriyor. | Open Subtitles | جزء من علاجي ان اواجه كل الاشياء السئية التي حدثت |
Ancak mağdur ettiklerimin ruhlarıyla yüzleşmeliyim. | Open Subtitles | لَكن يَجِب أَن اواجه الأرواحَ التي ظلمتها |
Evet, Güzel Bir Film Yaptım, Ama Dışarı Çıkarmakta Sorun yaşıyorum. | Open Subtitles | اجل ، لقد صنعت فيلما ممتازا لكنني اواجه مشاكل في كيفية عرضه |
Hayatla yüzleşmek yerine ona sırtımı döndüm. | Open Subtitles | بدل أن اواجه الحياة أدرت لها ظهري |
Dedi ki, dikkatimi arkadaşlarımın problemleriyle dağıtıyormuşum böylece de kendi erkek arkadaş sorunlarım ile yüzleşmek zorunda kalmıyormuşum. | Open Subtitles | قال " انني منغمسة في مشاكل اصدقائي " ـ و لذلك لا اواجه مشاكلي الخاصة مشاكل الرجل |
Geçen sefer unuttum ve Müzik yüzleşmek zorunda kaldım. | Open Subtitles | اخر مره نسيتها و كان على ان اواجه الصخب |
Elizabeth'le yüzleşmem lazım e barış anlaşmasına ne olduğunu anlatmalıyım. | Open Subtitles | يجب أن اواجه اليزابيث وأخبرها باللذي حصل للعقد. |
Öncelikle bununla yüzleşmem gerekiyor. | Open Subtitles | أنا احتاج لأن اواجه هذا فقط الأن |
O gerçekle yakında yüzleşeceğim. | Open Subtitles | أنا سوف اواجه هذه الحقيقة قريباً |
Eminim ki bir gün gerçekle yüzleşeceğim. | Open Subtitles | واسمع ... يجب ان اواجه انا الحقيقة |
# Ve, şimdi yıllarla karşı karşıyayım # senin sevmen gibi ... # tüm gözyaşları da yok oldu. | Open Subtitles | # و الان اواجه السنين # الطريقة التي احببتني بها .. ِ |
# Gözlerimden yaşlar boşaldı # ve şimdi yıllarla karşı karşıyayım # senin sevmen gibi ... # tüm gözyaşları da yok oldu. | Open Subtitles | # لقد بكيت بشدة # و الان اواجه السنين # الطريقة التي احببتني بها .. |
Şimdi macerayla karşı karşıyayım | Open Subtitles | و أنا الآن اواجه مغامرة |
Bir dakika içinde kapıma dayanıp, sonra da eski hayatımla yüzleşmemi bekleyemezsin. | Open Subtitles | لا يمكننك أن تطرق بابي في دقيقة وتتوقع مني ان اواجه حياتي القديمة في الدقيقة التالية |
Nathan'ın dediği gibi karanlığımla yüzleşmeliyim. | Open Subtitles | يجب ان اواجه ظلمتي كما قال نايثان |
Korkumla yüzleşmeliyim. | Open Subtitles | يجب ان اواجه خوفي |
Madem sordun biraz kızarıklık sorunu yaşıyorum. | Open Subtitles | اذ كان لابد وأن تعرفي فانا اواجه حالة غضب |